MENÜ

Ballı seyahatler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ankara seyahatlerini oldum olası sevmem. Yahya Kemal Beyatlı’nın da söylediği ‘Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum’ sözünü hep tutarım. Öyle ki Gençlerbirliği müsabakasından, uçağa yetişmek için 85. dakikada stattan çıkmak zorunda kaldım. Esenboğa yolunda son 4 dakikayı dinlerken dananın kuyruğu da kopmuş.
İlk yarıdaki Ankaraspor mücadelesinde de Beşiktaş aynı sıkıntıyı yaşamıştı. Vedat Yüksel tersini yaparak (sonrada FIFA oldu) yardımcısının bayrağına uyup Nobre’nin golünü iptal etmişti. Cuma gecesi ise Yunus Yıldırım, Serkan Akarca’nın bayrağına uymayıp oyunu devam ettirdi. Bobo’nun golü gelmese 137 hafta sonra gelen liderlik az kalsın güme gidecekti. Bülent Yıldırım ile Trabzon’da da aynı sıkıntı vardı. Yardımcısının ikazıyla Rüştü’yü haksız yere tribüne göndermişti.
Bu örnekleri çoğaltabilirim. Beşiktaş bugün en az 7-8 puan önde olabilirdi.
Ancak hakem hatalarından çok benim kafama kongre üyelerinin tutum ve davranışları takıldı. Deplasmanlarda takım uçağından çıkmayan, başkanın yanından ayrılmayan ve ‘Başkan ısmarlıyor, size ne’ diyen kongre üyeleri işi iyice azıttı.
Çocuklar maaşlarını alamıyor
Ankara’da Başkan üşümüştü, devre arasında 3-4 metrekarelik bir alanda ısınmak istedi. Ancak arkasından 10-15 kişi odaya doluştu. Demirören az daha nefes darlığından ölecekti! Hiç değilse orada yalnız bırakın adamı... Beşiktaş’ı bu kadar çok mu seviyorsunuz? Geçen hafta bir poster çekimi yapıldı. O fotoğrafta PAF’tan 11 oyuncu vardı. Yirmiye yakın, milli takımın çeşitli kategorilerinde oynayan gençler Fulya’da ikamet ediyor. Bu çocuklar, tahsillerine yardımcı olan 200 YTL’lik maaşlarını 4 aydır alamıyorlar. Yani kulübü çok seven sizlerden bir kişinin seyahat masrafı, bu çocukların 4 aylık maaşının karşılığı. Kulübün hangi kurullarında çalışırsanız da çalışın, ister Meclis Üyesi, ister Milletvekili olun. Ayıptır, vazgeçin bu davranışlarınızdan...
Ayıp edenlerin yanında teşekkürü hak edenler de var... Siyah-Beyaz Derneği, Ahmet Çimen ve arkadaşları, Mesut Urgancılar ve arkadaşları, Adem Akçay, Hüseyin Bican ve Seyit Ateş’in alt yapıya olan katkıları inkar edilemez.

YORUM YAZ