MENÜ

Alkolik hareket!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne olur, bu şişede durduğu gibi dursa, ama durmuyor. Daha doğrusu durdurulmuyor. Sen söyleyen değil, söyletene bak. Basın mensubu arkadaşlarımız da maalesef bu işi çok iyi beceriyorlar. Ne zaman zorda kalsalar, Sayın Levent Erdoğan’ı arıyorlar. Hem de saatini biliyorlar. Levent abi biraz tatlı, hoş, cana yakın bir insan. Hele ki konuşmayı da çok seven bir insan. Biraz da alkol aldımı Cem Yılmaz, Halit Kıvanç başta olmak üzere yanında halt etmiş. Hani ben her zaman derim ya ‘Ver gazı, coşkur lazı’ diye. Levent abiye de ver bir tane, istediğinden fazlasını al.
Kiev hayal kırıklığından sonra, Levent Erdoğan ile Şeref Yalçın, Ertuğrul hoca için konuşulmaması gerekeni konuşarak açıkça gösterdi ki, bu yöneticilere de birer yönetici lazım. İstifa etmek erdemmiş, doğru. Ama o istifayı sizler de en az şu son iki senede 50 sefer yapmalıydınız. Tigana kötü, Rıza Çalımbay kötü, Del Bosque hepsinden kötü, Ertuğrul Sağlam daha da kötü. Peki ya bunları getiren kim, siz. O halde oturun, şapkanızı önünüze koyun ‘biz nerede hata yaptık’ diye düşünün. Bir mağlubiyette darmadağın olacaksanız yönetim içinde, önce istikrarlı olacaksınız, duruşunuzu göstereceksiniz.
İki sezondur basından ‘tü kaka’ diye bahsederek, çevrelerine basını düşman gösterenler, basın mensupları otellere giremez, basın mensupları uçağa giremez derken Metalist mağlubiyetinden sonra basına kucak açıp, ‘Buyrun bizim uçağımıza binin, beraber gidelim’ dedi. Basından umut aramak, alehimize yazı yazılmasın düşüncesinde olmak bu yönetimin bittiği anlamına gelir. Uçağa aldıklarınız, meyvelerini vermeye başladı. Futbolculara saldır, Ertuğrul Sağlam’ın konuşmadıklarını yaz, Sağlam’ı kamuoyunun önüne at, futbolcuları bu akşam Hacettepe maçında taraftara yem yap, ondan sonra yaşasın padişahim yazılarını yazdır. Ayıp bunlar, çok ayıp.
Ertuğrul Sağlam, adam gibi adam. İcraatlarında yanlışlar olmuş olabilir, hatalı taktikle maçı yorumlayabilir, oyuncu tercihlerinde yanlışlık da yapabilir. Ancak bunlar, onun tercihleridir. Kim yanlış yapmıyorki. Ama kişiliğine, adamlığına laf söylemek ayıpların en büyüğü. Göndereceksen de, adam gibi davranıp, büyük bir takım olduğunu gösterip, öyle yol vermen lazım. Yoksa maşaları kullanıp, kamuoyunda küçük düşürme çabaları içinde olup bu gece taraftarın önüne atmak ayıptır. Hele bu konuşmaları alkolik hareket içinde yapmak daha büyük ayıptır. Yakışmadı, yakıştıramadım. Sadece ben değil, sağduyulu herkes ayıpladı.
Son sözüm de, maç sonrasında takım uçağına binen basın mensubu meslektaşlarıma... Değer miydi, 2 saat erken gelmek için, daha önce sizi almadıkları o uçağa binmeye...

YORUM YAZ