MENÜ

Sadece 6 dakika

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

19 Mayıs Stadı’nın tarlayı andıran zemininden sonra, Asaş’ın çimleri halı gibi gelmiştir futbolculara. Fenerbahçe, istediği zeminde kalitesine yakışır başladı. Sağdan Kazım, soldan Vederson, ortadan Alex-Aurelio, Ankaraspor’u baskıya boğdular. Alex’le gol de buldular. Bu fırtına sadece 6-7 dakika sürdü. Sonra da yaz yağmuru gibi gelip geçti.
Kazım ve Vederson yoruldu, Deivid topları rakibe bıraktı, Gökhan’ın ortaları etkisiz kaldı, Semih her zaman attığı pozisyonda uzak ara dışarı vurdu. Alex ve Aurelio’nun ateşin sönmemesi için harcadıkları nefes, ne yazık ki ilk bölümü kurtaramadı. Fenerbahçe yine kimlik kaybı şokuna girdi.
Ankaraspor’a gol için adeta özel davetiye çıkardılar. Deivid’in ikram pası, Vederson’un ıskası, ardından Hamilton’un ip gibi düzgün vuruşu. Serdar’ın yapacak bir şeyi yoktu.
Oysa Sarı-Lacivertliler, baskıyı 10 dakika daha sürdürseydi, skor rahatlıkla 2 veya 3 farklı olabilirdi. Galibiyetin şampiyonluk için zorunlu olduğu Ankara’da, 3 puanı istemiyormuş gibi oynamanın mantığıı futbolculara sormak gerekir.
Ankaraspor düzeyinde sürekliliği olmayan rakip karşısında, aşırı derecede kalite kaybına uğramak bazen böylesine ağır fatura çıkarır.
Fenerbahçe ikinci yarıda hep rakip sahadaydı ama Alex’in Semih’e yakın kalması, bilinçli atak gelişimini zayıflattı. Maçın kilitlendiği dakikalarda Vederson, biraz da tesadüf kokan golle kendini affettirdi. Fenerbahçe rahat kazanacağı bir maçta, Kezman’ın ayağından penaltı kaçırıp, uzatma dakikalarında yediği golle 2 puan kayıpla kapatarak şampiyonluk yolunda önemli bir yara aldı.

YORUM YAZ