MENÜ

Lekesiz, şikesiz

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligin zirvesinde dört takımın nefes nefese mücadeleye girmesi, ülkemizde uzun yıllar yaşanmamış bir tablo. En fazla 2 şampiyon adayının çekişmesi gündemi işgal eder ya da büyüklerden biri at yarışındaki deyim gibi beyaz bayrak ayna yapardı. Keşke tüm sezonlar böylesine çekişmeli bir havada geçse de, futbolseverler heyecanı iliklerine kadar hissedebilse.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray klasik olarak her dönem şampiyonluğa oynamıştır. Bu sezon, Sivasspor 3 büyükleri zorlayan Anaolu Beyi olarak öne çıktı. Kırmızı-Beyazlı camiayı bu başarısından dolayı kutlamak gerekir.
Buraya kadar her şey güzel. Haftalar tükendikçe, şampiyonluk yarışı farklı platformların doğmasına neden olacak. Yani, her türlü senaryo, kamuoyunun kucağına itilecek. Bu etkenler; hakem hataları olacak, rakip takım oyuncuları teşvik primi ile suçlanacak, yöneticiler demeçleriyle ateşi körükleyecek. Hafızalarımızı tazelersek, geçmiş yıllarda yaşananları film şeridi gibi önümüzde görebiliriz.
Türk futbolunun Avrupa ve dünyada ayak seslerini duyurmaya başladığı bu dönemde, ‘kaos’ tehlikesine dikkat edilmeli. Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde 8 takım arasına girmesi, ulusal takımımızın Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde mücadele edecek olması, küçümsenmeyecek başarılardır.
Süper Lig’deki 4 takımın şampiyonluk yarışını da buna eklemek gerekir. İşte bu pozitif gelişmeler nedeniyle dünyanın gözü Türkiye’nin üzerinde olacak. İlerlemiş ülkelerin, Türk futbolundaki başarıyı konuşmasını istiyorsak, tehlikeli yaklaşımlardan uzak durmak zorundayız.
Türkiye Futbol Federasyonu, kulüp yöneticileri, görsel ve yazılı medya yorumcuları kamuoyuna sağduyu yüklü enerji göndermelidir. Lekesiz, şikesiz, tertemiz bir sezon yaşamak için herkesin taşın altına elini koyması gerekir.
Ülkemizde ekonomik, siyasal ve sosyal alanda gerginlik tavan yaptı. Bireyler pimi çekilmiş patlayıcı gibi. Futbol ailesinin bu konvoyun kuyruğuna takılmaması için özen gösterilmelidir.

YORUM YAZ