MENÜ

Keyfine diyecek yok

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Evet Fenerbahçe Chelsea önünde ilk 45 dakikada kaleyi bulan tek şut atamadı. Ne kanatlardan, ne de ortadan rakibi zorlayacak hücum organizasyonları gerçekleştiremedi, gol pozisyonu üretemedi. Aurelio, Maldonado, Deivid ve Uğur, Chelsea’nin yaptığı alan savunması içinde kaybolup giderken, yana ve geriye paslarla yetindiler. Yine Alex bir şeyler yapma çabasındaydı, bir de kaleci Volkan. Edu’dan korkuyorduk, bu kez Deivid rakip kale yerine, Volkan’ın ve tribünlerin canını yaktı.
Oysa Fenerbahçe, taraftarını ve tüm ülkeyi, Avrupa’da keyif veren futboluyla şık gollere alıştırmıştı. Saracoğlu cehenneminde Terry’yi, Carvalho’yu, Makalele’yi, boğa gibi güçlü Drogba’yı kıskançlık duygusu içinde imrenerek izledik. Chelsea alan savunmasını önde kurdu, çabuk ayağa paslarla üstünlüğü elinde tuttu.
Hürriyet gazetesinden İsmail Er ile maçı yan yana izledim. ‘Fenerbahçe cumartesi günkü Beşiktaş gibi oynuyor’ esprisini patlattı meslektaşım. Sanki Aurelio duymuştu İsmail’i, Kazım’a ‘alda at’ dedi, o da Cuducini’yi mağlup edip, umut ateşini yaktı. Zico, Kazım’dan sonra Semih silahını çekti. Beraberlik golü ve iki değişikliğin ardından, Fenerbahçe Avrupa’daki bilinen kostümünü giydi. Yeşil zeminde roller değişmişti. Sarı-Lacivertli futbolcular oynuyor, İngilizler seyrediyordu. Deivid’in uzun menzilli füzesinde, Cuducini yine çaresiz baka kaldı.
Fenerbahçe; İnter, CSKA, PSV ve Sevilla’dan sonra Chelsea ile Kadıköy’deki galibiyet serisine devam etti. Sarı-Lacivertli ekip, ilk yarıda belki taraftarını üzdü, ancak ikinci bölümdeki etkili futboluyla yıldızlar topluluğu Chelsea’yi mağlup edip, rövanş için avantaj yakaladı. Fenerbahçe’den, Londra’da da alıştığımız futbolunu ve yarı final müjdesini bekliyoruz.

YORUM YAZ