MENÜ

Kâbustan umuda

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin hiçbir 90 dakikasında Alex’i bu denli oyunun dışında görmedim. Üstelik markaj da yoktu üzerinde. Tabii Alex ağırlığını koymayınca Fenerbahçe maç boyunca sıkıntı yaşadı.
İlk dakikalar Fenerbahçe için kâbus gibiydi. Çabuk ayağa pas yapan Sevilla Sarı-Lacivertli futbolculara top göstermedi.
Bu anlarda Kanoute’nin beceriksizliği ya da Fenerbahçe’nin şansı vardı. Malili, mutlak pozisyonda topu Volkan’a nişanladı. Selçuk, Gökhan, Lugano, Kezman biraz da Uğur ve Carlos rakibi zorladılar. Uğur-Kezman imzalı gol ders niteliğindeydi. Sarı-Lacivertliler rahatlamak üzeriydi ki, bu kez Saracoğlu’na Edu kâbusu çöktü. Brezilyalı kendi kalesine attığı golle havayı bozdu.
Deivid maçın en kötüsüydü. Zico 90 dakika vatandaşına nasıl tahammül etti, anlayamadım. Aurelio üzerindeki ölü toprağını bir türlü atamadı.
İkinci 45’te manzara farklı değildi. Sevilla etkili başladı. Fenerbahçe Lugano’nun nefis kafa golüne kadar adeta rakibini seyretti. Sarı-Lacivertliler’in 3. gol arayışları sürerken bu kez de acemice savunma hatasını Escude affetmedi.
Fenerbahçe, belki de bu sezon Şampiyonlar Ligi’ndeki en kötü maçında nöbetçi golcüsü Semih’in ağlara bıraktığı topla rövanş için umutlandı. Semih oyuna geç girmesine rağmen takımını ipten alırken, bu işin henüz bitmediğini gösterdi.
Sanırım teknik direktör Arthur Zico bu 90 dakikayı rövanşa kadar defalarca izler ve oyuncularının Sevilla’da aynı hataları yapmamaları için gerekli önlemleri alır.

YORUM YAZ