MENÜ

Hoşgörülü olmak

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Spor kulüpleri, eleştiri mekanizmasının en çok işlediği kurumlardır. Hele konu Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş olduğunda hararet artar, hangi boyutta olduğu farketmez, tüm sorunlar masaya yatırılır. Büyük kulüplerde futbol takımı lokomotif olarak değerlendirilir. Futbol takımının şampiyonluğu her şeyden önce gelir. Ne borç konuşulur, ne de diğer sorunlar gündeme gelir şampiyonluklarda. Fırtınalara rağmen sütliman olur her taraf.
Futbol takımı, şampiyonluk kupasını kaldırmadığı zaman canı yananlar eleştiri yolunu seçer. Kimi hocaya takar kafayı, futbolcuları suçlayanlar, yönetimi hedef alanlar çıkar. Başarının olmadığı yerde eleştiri mutlaka vardır. Bundan doğal ne olabilir ki. Aslında doğrusu başarı varken de aksaklıkları gündeme taşımaktır. Yani her iki durumda da sorunları dile getirmek, objektif yaklaşım olur.
Son günlerde yapılan yorumlara hayret ediyorum. Fenerbahçe’yi eleştirenler itiliyor, kakılıyor, fırsatçı gözüyle bakılıyor. Olaylar karşısında tüm bireyler aynı reaksiyonu göstermez. Böyle olsa, koyun sürüsü gibi yığınlar oluşur. Eleştiriden korkanlar, eleştiriye başka yerlere çekmeye çalışanlar süreç içinde hep kaybetmiştir. Efsane başkanlardan Ali Şen, yıllar önce bir söyleminde, “Aziz Yıldırım hiç eleştirilmiyor. Bizim dönemimizde böyle olmazdı. Her başkana bu fırsat düşmez” ifadesini kullanmıştı. Galatasaray’ın 4 yıl arka arkaya şampiyon olduğu senelerde Aziz Yıldırım ve ekibi küçük çapta eleştiriler almıştı. O zaman iyiydi de, şimdi mi kötü oldu eleştirenler. Kimse durumdan vazife çıkarmasın. Bırakalım, Fenerbahçe’ye gönül verenler diledikleri gibi özgürce fikirlerini söylesinler. Basketbol, voleybol, kürek, masa tenisi dallarındaki şampiyonluklar Sarı-Lacivert aşıklarını elbette gururlandırır. Ama bazıları için futbol başkadır. Siz, hiç amatör branşların şampiyonluğu sonrası Bağdat Caddesi’nin dolduğunu gördünüz mü? Ama futbol takımının şampiyonluğu sonrası Cadde, yüzbinlerce Fenerbahçeli’yle dolar taşar.
Böylesine güçlü bir kadronun 26 puan kaybedip ligi ikinci sırada bitirmesini birileri normal karşılayabilir. Bunu kabul etmeyenlere de saygı duymak gerekir.
Eleştireni kulüpten ihraç etmek, 2 yıl uzaklaştırmak, 6 ay ceza vermek neyi çözer? Fenerbahçe Cumhuriyeti diye övünüyoruz. Diktatörlükte yönetilen ülkelerde bile böylesine zulüm olmaz. Bir de bu pencereden bakılsa acaba ne olur? İşine geldiği gibi durmak, etik kitabının hiçbir sayfasında yoktur.

YORUM YAZ