MENÜ

Rezalet...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Öncelikle Edirne ötesinde bizi temsil eden takımlarımızın başarılarını kutlayarak, geçelim iç hatlara. Hem Galatasaray, hem de Riekerink için önemli bir gece, öyle ya rakibi Başakşehir ligimizin lideri. Hollandalı’nın sevimlilik günleri azalmakta, bu maçı nasıl geçeceği merak konusu, üstelik ne yaptığını bilen bir sistem takımı karşısında. Bugüne kadar hatırı sayılı taraftarın geldiği Arena’da bu kez boş koltukların fazlalığı...

Baskı genellikle ev sahibinden. Goller karşılıklı. Önce Sinan sonra futbolu sonradan hatmetmiş Mehmet. Ama önce çirkinlikler. Ya Pala Bey Emre’nin hareketlerine dünyada kayıtsız kalmış başka bir meslektaşın var mı? Nedir bu ya! 2 haftada bir takımı ailecek yarışa sokuyorsunuz şimdi sıra Galatasaray’a mı geldi, tabii tam tersi negatif anlamda. Fedarasyon Başkanı sana soruyorum benim sorularım çanak olmaz diğerleri gibi, sana güdümlü değilim çünkü. Hadi bu hafta çık Galatasaray da bu yarışın içinde olacak de. Münecimle akrabalığın var sanırım her dediğin tutuyor ya da saz arkadaşların iyi çalışıyor dün akşam olduğu gibi!

Sözde yorumcu...

Bir de yayıncı kuruluşta minübüs muavini sesli bir arkadaş varmış, sözde yorumcu. Galatasaray golü yiyince ‘maç keyifli hale geldi’ diyen. Sanki Başakşehir yabancı bir takımla oynuyor. Normal, decodorcu ailece çalışıp kimin başarılı olacağına karar veren inorganik bir durum. Ama unuttuğunuz bir durum var; bu ülkede en fazla taraftar sayısı Galatasaray’da, cami duvarı deyip susalım...
İkinci yarı Yalçın’ın golüyle başladı. Hani her daim milli takıma niye alınmıyor diye söz ettiğimiz arkadaştan. Onu Fatih Hoca düşünsün. Galatasaray elinden geldiği kadar mücadele etti ama zordur gıdım gıdım sincice kıyılırsanız, siz de bir varlık koyamazsınız hayata karşı. Hatta Podolski niye bu kadar geç oyuna sokuldu diye sormayacağım Riekerink Efendi’ye, gerek yok bu rezalette. Bu arada 79. dakikada Emre sarı kart gördü...

YORUM YAZ