MENÜ

Kutlu olsun...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray Kadın Basketbol Takımı’ndan söz ediyorum. Geçen sezon, elinden el birliğiyle alınan ünvanın daha doğrusu şampiyonluğun ‘Yukarıda Allah var’ dedirten rövanşı. Tek farkı, temiz olması hem de tertemiz... Futbolumuzu bilmem ama salonlarımız artık pırıl pırıl. Neyse, biz işimize bakalım, reytingi her an dibe vuran futbolumuza...
Sezon başlangıcından beri gördük ki topu en olumlu kullanan, göz keyfi veren ve takım olma yolunda at başı giden iki takım Galatasaray ve Bursaspor... Maçın başındaki yoklamalar, özellikle konuk takımdandı. Ujfalusi ve Gökhan Zan’dan yerinde hamleler. Sonra bir kendine geliş, merkezin ele alınışı, çoklu destek ve Engin Baytar’ın leziz sunumu, Elmander’in imzası. Taraftarın geçmişte yaşanan Karşı-Yaka maçlarından yakınen tanıdığı Hüseyin Göçek’in, Eboue’nin ceza alanında katledilmesini görmezden gelen bir karar vermesiyle, ilk 45’e veda ettik...
Maçın ikinci yarısında bu kez yardımsız, tek santrforlu gidiş-geliş ve sağlamcı, emniyeti ilk planda tutan bir planlama. Sıkıntı anlayacağınız. Riera’nın kötü gününde oluşu, Kazım’ın sakatlanmasıyla oyuna giren Eboue’nin idare eder cinsten oynayışı, Melo’nun ön liberoda çakılışı resmen zaruretten. Sıkıntı tek kelimeyle. Takım öne çıkamıyor, basamıyor, ‘1-0 olsun, benim olsun’ derdinde ailecek. Durum böyle olunca, bir an Aziz’liğe mi uğruyoruz diyorduk ki, sahneye çıkan Baros‘un takımı ipten almasıyla 24 saat muhteşem tamamlandı Galatasaraylılar adına. Bizden de son söz, “Kutlu olsun...”

YORUM YAZ