MENÜ

Kime özür hocam!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fatih Terim'in basın toplantısı kendisi açısından tutarlı. Herkesin cevabını merak ettiği sorulara, tecrübesine yakışır cevaplar verdi. "Savuşturdu" demek doğru değil. Belli ki hoca basın toplantısındaki her senaryoya hazırlıklıydı. 'Formaya yapılmış saygısızlığı' vurgulayarak konuştu. Altını kalın kalın çizdi. Burası tamam. Ama kimse tatmin olmadı. Olmadığı gibi, herkesin aklında yeni sorular oluştu. Acaba Arda Turan ya da diğerleri, prim meselesi dışında ne tür bir başkaldırıda bulundu?

David Beckham'ın Alex Ferguson'a krampon fırlatması gibi. Ya da ne fırlattıysa.. Daha hafifi ya da daha ağırı mı? Durum ortada. Hala yeni sorular soruyoruz.

Yapılan ya da yapılanların ne olduğu uzunca bir süre daha merak edilecek. Terim net bir biçimde bombayı Arda ve diğerlerinin kucağında bıraktı. Onlar konuşmadığı sürece -ki çok düşük bir ihtimal- soru işaretleri havada uçuşacak.

Terim'in şu açıklaması belki de en önemlisi: "Bu kadro herkese açık, bunun değerlerini ve ilkelerini sıraladım. Kişisel değil, ilkesel. Bu değerleri üstünde taşıyan herkese açık, taşımayan kimseye de açık değil! Denir ya bazen kulüplerde, 'Ben olduğum sürece kimse bu tesislere giremez' diye. Olur mu öyle şey, burası milli takım..."
Bu açıklama bana bir özür beklentisini çağrıştırıyor. Sanki, 'Özür dilediklerinde tekrar milli takım formasını giyebilirler' mesajı var.
Peki o özürü kimden dileyecekler? Sizden mi, yoksa futbol kamuoyundan mı? Daha doğrusu, ilkesel olarak mı bir özür beklentisi var, kişisel olarak mı?
Ben sanki hoca kişisel bir beklenti içindeymiş gibi hissettim. Ayrım yapmaksızın hepsinden. Arda, Burak, Selçuk, Hakan, Caner, Gökhan..
Özür dileyen ulusal takıma dönecek gibi. Ve işte o zaman her şey havada kalacak gibi!

YORUM YAZ