MENÜ

Yeşil-Beyaz rekor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bursaspor geçen sezonki ilk yarı rekorunu iki puan farkla kırdı. Hatırlarsanız Sivasspor, 40 puanla bitirdiği 2004-2005 sezonunun ilk yarısında büyük bir çıkışla herkesin takdirini kazanmıştı. Ancak Timsahlar Sivas’ın yaptığının, iki puan üzerine çıkarak Süper Lig yolunda çok büyük bir avantaj kazandı. Şimdi geriye kalan 17 maç ve 51 puan var. Herkesin kafasında geçmişte Manisaspor’un yaşadığı hayalkırıklığı olduğu için, kulüpler temkinli davranıyor ve temkinli konuşuyor. Bence doğrusu da bu. Futbolda oynanmadan maç kazanılmadığını unutmamak lazım. Özellikle A kateorisinde geçmiş sezonlara baktığımızda; Süper Lig’e çıkan takımların içinde mutlaka sürpriz bir ekip olduğunu görürüz. Şimdi herkes ilk 2 ve ilk 6 için peşinen “şu takım çıkar, şu takım girer” dediğini duyuyorum. Ama benim kişisel fikrim; muhteşem bir ikinci yarı izleyeceğimiz yönünde. Çünkü düşme hattının da oldukça karışacağına, ikinci yarının üst sıraları da doğrudan etkileceğine ve bunun da lige büyük bir heyecan katacağına inanıyorum. Üstelik Süper Lig’de şampiyonluk yarışının iki takım arasında geçeceğinin şimdiden belli olması, bütün dikkatlerin A kategorisine doğru kayacağının işareti gibi geliyor bana. Neyse bütün bunları daha detaylı bir şekilde devre arasında sizlerle paylaşacağız. Şimdi bu haftanın maçlarına dönelim, bakalım neler olmuş. Sakaryaspor-Bursaspor Bursaspor çok kritik ikinci deplasmanından da 3 puanla döndü. Önce Antalyaspor’u, Antalya’da deviren Timsahlar, bu hafta da yine başka bir Süper Lig adayı Sakaryaspor’u Sakarya’da yenmeyi başardı. Raşit Çetiner’in öğrencileri anlaşılan gergin maçlara iyi konsantre oluyor. Çünkü kaybettikleri puanlara baktığınızda, bunu daha iyi anlıyorsunuz. Buna en somut örnek olarak; önceki hafta evlerinde Dardanelspor ile kaldıkları 1-1’lik beraberliği gösterebiliriz. Yavuz’un da kalesinde devleştiği 90 dakikada gülen Bursaspor, ilk yarıyı da mutlu kapattı. Bu maçta içeriğini bilemediğim için fazla yorum yapmak istemiyorum ama Bursa taraftarının kendi aralarında çıkarttığı olaylara bir anlam verebilmiş değilim. Yani takımda herşey yolunda, deplasmanda galipsin, emin adımlarla Süper Lig’e doğru yürürken, “bu da neyin nesi” diye sorarlar insana. Sanki birileri provake edip, Bursaspor’un yolunu kesmek istiyor. Tabii ki bu tür komplo teorilerine saplanacak değiliz. Ama bir takımın taraftarı olmak, ona her türlü şartta destek olmaktır. Bunu şimdiye kadar Türkiye’de en güzel yapan takımların başında da Bursaspor gelir. Sakaryaspor’a gelince; gerçekten lige iyi başlayan Yeşil-Siyahlılar, devrenin sonuna doğru başaşağı gitti. Demek ki bir yerde arıza oluştu ki, iyi giden takım, birden irtifa kaybetti. Sakaryaspor’un konum itibarıyla iddasını aynı sıcaklıkta sürdürdüğü ortada. O zaman, vakit kaybetmeden ibabetli bir teknik direktör seçip, ikinci yarıya hazırlanmalı. Türk Telekom-Antalyaspor Antalyaspor 3 puan için gittiği başkentten hiç de hesap etmediği bir kayıpla döndü. Aslında Türk Telekom’un kolay lokma olmadığını iyi biliyordu Yılmaz Vural. Ancak hesap etmediği bir faktör, sanırım iklim şartları oldu. Sert hava koşulları ve aşırı rüzgarın, Antalyaspor gibi teknik kapasitesi yüksek takımları olumsuz etkilediği kesin. Pazar günü Ankara’da futbol yerine hava şartlarıyla uğraşan iki ekibin karşılaşmasından çıka çıka golsüz beraberlik çıktı. Akdeniz ekibi herşeye rağmen puan cetvelini de ikinci sırada bitirerek Süper Lig’in en büyük adaylarından biri olduğunu gösterdi. Telekom ise her zaman tüm rakiplerinin, ciddiye alması gereken bir takım olduğunu bu maçta da kantıladı ve devreyi orta sıralarda bitirdi. Altay-Sebatspor Tüm çalkantılarına rağmen sonuçta istikrarı sağlayan Altay, 32 puanla ilk ikinin arkasında yer almayı başardı. İzmir’in Siyah-Beyazlı ekibi, ligin ikinci yarısı için oldukça iddalı olduğunu hafta içi yaptığı flaş transferle gösterdi. Muhtemelen bugünlerde teknik direktör konusunda da kararını verecek Altay’da yüzler gülüyor. Sebat gibi, ligin en genç ve sürpriz yapabilecek bir rakip karşısında işi sağlama alıp, kazaya uğramadan 90 dakikayı bitiren Altay’ın ikinci yarı İzmir’e büyük bir heyecan tattıracağı kesin. Sebatspor ise puan cetvelinin alt sıralarından bir türlü kurtulamadı. Bu da genç yeteneklerin maç tecrübesi eksikliğinden olsa gerek. Ancak ikinci yarı için daha deneyimli olacaklardır. Ama yönetim de üzerine düşeni yapmalı. İstanbulspor-Elazığspor Gakgoşlar öne geçtikleri İstanbul deplasmanında ikinci yarıda yedikleri 3 golle 3 puanı kaybetti. İstanbulspor gibi tecrübeli ekipler önünde asla rehavete kapılamazsınız. Çünkü oyunda her an skoru etkileyebilecek tecrübeli isimlere sahip ev sahibi, pazar günü Elazığ karşısında bu kozunu kullandı ve devreyi 5. sırada bitirdi. Elazığspor ise iki hafta üst üste kaybederek tam toparlanma sürecinde kan kaybetti. Gaziantep Belediye - İstanbul Belediye Ev sahibinin alt sıralardan kurtulmak için mutlaka puana ihtiyacı olduğu bir karşılaşmaydı. Konuk ekibin ise biraz kafası karışıktı. Çünkü başkanları Trabzonspor başkan adayı olan Nuri Albayrak’tı (seçildi). Üstelik takımın iki önemli kozu Erol ve İlhan yoktu. Ama aynı durum dar kadrolu Gaziantep Belediye için de geçerliydi. Bütün bu şartlarda maç öncesi tahminimiz beraberlik hatta İstanbul Belediye’nin galibiyete daha yakın olduğu yönündeydi. Ama şahsım adına söyleyeyim; ev sahibi ekip bizi yanılttı ve büyük bir mücadale örneği göstererek, sahadan altın değerinde 3 puanla ayrıldı. Orduspor-Mersin İdman Yurdu Orduspor müthiş bir ilk yarı geçirdi. Mor-Beyazlılar tüm dezavantajlarına rağmen özellikle deplasman başarılarıyla ilk 6’nın hemen ardında yer almayı başardı. Karadeniz ekibi belki de bu seyircisiz oynama cezasına uğramasaydı daha da üst sıralarda yer alabilirdi. Sorunlu rakibi karşısında maçın favorisi olan Orduspor, Mersin önünde farklı kazanmasını bildi. Güney ekibi ise alt sıralardan kurtulmak için “en azından bir puan” diyordu ama alamadı. Kocaelispor-Karşıyaka Fuat Yaman ile son 7 maçta 5 galibiyet, iki beraberlik alan Körfez ekibi arzuladığı noktada ilk yarıyı bitirmeyi başardı. Özellikle Orhan Kaynak transferinden sonra gol sorunu ortadan kalkan Kocaelispor, bu hafta da sıkıntılı rakibi Karşıyaka önünde 3 puana ulaştı. Aslında hafta içi yaşadıklarına baktığınızda, herkes Karşıyaka’nın çok kolay teslim olacağını düşünüyordu. Ama İzmir ekibi tam bir onur mücadelesi yaptı ve tüm eksiklerine rağmen tek farklı mağlubiyetle sahadan ayrıldı. Bence Karşıyaka için herşey bitmiş değil. Kaf Kaf devre arasını ciddi bir operasyonla bir an önce olumluya dönüştürmeli. Dardanelspor-Mardinspor Soğuk kış şartlarının egemen olduğu bir 90 dakikada iki takım da olağanüstü mücadele etti. Yeni teknik direktörüyle ilk, ama ilk yarının son maçına çıkan Dardanelspor, sahadan mutlu ayrıldı. İlyas Tüfekçi’nin öğrencileri en azından iki haftada aldıkları 4 puanla kümede kalma yolunda büyük bir moral topladı. Mardinspor ise son iki haftada alınan bir puanla kısmen de olsa yarışa şimdiden havul atmış gözüküyor. Artık ligin ikinci yarısında iddialı olmak istiyorlarsa, maddi manevi bir atağa kalkmaları gerekiyor. Ama şu bir gerçek ki, tek başına başkan Süleyman Bölünmez, elinden gelen herşeyi yaptı. Ancak Bölünmez’in siyasi kişiliği ve iş adamı kimliği, Mardinliler tarafından çok daha iyi desteklenmeliydi. Uşakspor-Yozgatspor Dışarda kazanıp içeride dağıtan Uşakspor, bu defa kaybetmedi. İlk yarının tatsız takımı Yozgatspor, bir puan umuduyla sahaya çıktı. Karşılaşmanın ilk yarısında işler istedikleri gibi gitti. Ancak ikinci yarıda Önder, Uşakspor’un tek golünü atınca, gülen ev sahibi ekip oldu. A kategorisinin yeni takımı Uşakspor, kısıtlı imkanlarına rağmen 26 puan toplayıp, başarılı bir ilk yarı geçirdi. Yozgatspor ise geçen yıl yaşadığı sıkıntılı sezonun ardından kötü bir performansla devreyi 17. sırada bitirdi. Oluşan yeni maddi imkanlarla Yozgat’ın yeniden ayağa kalkacağına inanıyorum. Yeter ki, Yozgatlılar da benim kadar inansın...

YORUM YAZ