Üzücü futbol

Yiğido gününde olmayınca, rakip ne kadar kötü olursa olsun kazanması zor. Dün Beşiktaş karşısında ilk 15 dakikada yedikleri iki golün şokunu bir türlü atlatamadılar. Oysa aynı Sivasspor, iç sahada bir çok karşılaşmayı geriye düşmesine rağmen kazanmasını bilmişti. Fenerbahçe karşısında kaybettiler ama o gün iyi bir rakip vardı. Oysa Beşiktaş, tel tel dökülen savunmasıyla tam puan alabilecekleri bir rakipti. Antrenmanda bile yenilmeyecek 2 golü kalesinde görünce Sivasspor için sanki maç bitti. Savunmadaki kademe hataları sezonun rekoruydu. Halbuki bu savunmanın en büyük özelliği, haddini bilerek oynaması ve az hata yapmasıydı. İlk golü şöyle göz önüne getirdiğimde Holosko’nun kafa vuruşunda yanında kimse yoktu. İkinci gol ise tam bir savunma anlaşmazlığıydı. Sivassporlu futbolcuların rakipte tutması gereken iki isim Holosko ve Nobre’ydi. Gerçek bu iken Holosko nasıl bu kadar boş bırakılabildi...
Gerçekten ilk dakikalardaki sağlı sollu korner atışlarıyla oyuna baskılı başlayan Sivasspor’un hesabında yenik duruma düşmek hiç hesaplanmamış... Gördüğümüz manzara gollerden sonraki Sivasspor’un halinden belliydi.
Hadi ilk yarı böyle bitti ikinci yarı birşeyler yapar diye beklediğmiz Sivasspor, ancak son 10 dakikada biraz kıpırdadı ama iş işten geçmişti. Aslında ikinci yarıya golle başlasalardı, rüzgarında etkisiyle Beşiktaş’tan puan veya puanlar alması çok kolaydı. İbrahim Kaş’ın olduğu bölgeyi kesinlikle iyi kullanmadı Sivasspor forvetleri. Ama sadece forvet mi! Orta alanda Musa gibi takımın bugünlere gelmesindeki etkili oyuncuların aşırı etkisizliği kaçınılmaz bir mağlubiyet getirdi.
Sonuç olarak dün Sivasspor ayağına gelen tarihi bir fırsatı kaçırdı hem de böyle bir Beşiktaş yakalamışken... Belki herşey bitmedi ama kaybetmeseydi Avrupa yolunda son 5 haftaya çok daha avantajlı girecekti, olmadı. Ligin ilk 4 sırası içindeki iki takımın maçında bu kadar kalitesiz futbol hiç beklemiyordum, gerçekten üzüldüm...