MENÜ

Rijkaard'ın futbol anlayışı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Frank Rijkaard’ın kariyerinde her başarı var ancak derbide 65 dakika Emre’siz, Baroni’siz bir Fenerbahçe’ye karşı tek forvet oynatması gecenin en büyük handikabıydı.

Defanstan her top Keita’ya resmen şişirildi. Tamam bunu anladık da hani Keita’ya yaklaşan, yardımlaşan... Üstelik orta alandan her Fenerbahçe kalesine gidiş için 50 metre mesafe kat etmek zorundasın. Böyle oyun mu kaldı dünyada Allah aşkına?

Takımda Neill ve Keita dışında yıldız özellikli kimseyi göremedim. Kaleci Leo Franco... Böyle gol lunaparkta yenmez. Selçuk 40 metreden vuruyor, top önünde sekiyor. Acil olarak Leo’yu ‘tavuk karası’ var mı diye doktora götürmeli. Galatasaray, takım olarak ne önde bastı, ne önde çoğaldı, ne de agresif oynadı. Kazanmayı çok isteyen taraf da değildi.

Takım kaptanı olarak sahaya çıkan Sabri’ye de bir çift lafım var. Sahada var mısın-yok musun göremedim. Keita’yı öldürüyorsun, 10 metre karede oynuyorsun, o kadar desteksiz pas atıyorsun ki, yardıma gitmiyorsun. Rakip topu alınca kademe sorunu yaşıyorsun.

Rijkaard bana göre bu maçta sınıfta kaldı. Arda’nın sakatlığı varsa kulübede tutma. Bu tarz oyuncular ya baştan oynar ya da oynatılmaz. Bunu bilecek kadar kariyeri var Rijkaard’ın. Baros gibi adamınıza da bu maçta forma vermeyecekseniz, ne zaman oynatacaksınız!

Fenerbahçe, klasik Daum taktik anlayışı ile kendi yarı sahasında bekleyip, kazanılan topla kontratak oynamaya çalıştı. Fenerbahçe’de Lugano, Bilica ve Volkan günün adamlarıydı. Harcanılan onca paraya yakışmayan bu futbolla, bu taktik anlayışıyla, bu oyuncularla buraya kadar...

YORUM YAZ