MENÜ

Alex ve Baki

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Özellikle zor oyunlara, pek önde başlamaz Fenerbahçe. Önce emniyet, rakibi etüt etmek, tartıp ölçmek gelir. Başta Alex olmak üzere kaliteli ayakların iyice ısınmasından sonra, futbol her türlü varyasyonu ve görselliğiyle zorlanır, olabildiğince sakin, gol için ilerlenir. Ancak dün akşam öyle olmadı. Belki biraz da Ertuğrul Sağlam ve oyuncularının çekingenliğinden olsa gerek, karşılaşmanın ilk çeyreğinde rakibinin üzerine giden Papatya’ydı...
Öncelikle Alex’le ortadan ve Kazım’la sağ kanattan rahat ilerleyen Sarı-Beyazlılar, bu kez golü bulduktan sonra gerilediler. Lugano savunmada bol hatalı, Selçuksuz Aurelio orta alanda az etkili, Kezman en uçta çok etkisiz oynayınca, Siyah-Beyazlılar az da olsa canlandı. Maldonado ve Uğur misafirin en pasif oyuncularıydı. Biri henüz tam hazır olamamaktan, diğeri belki de kendini Chelsea’ye kurduğundan, ikisinin de takımlarına katkısı fazla olmadı...
Gökhan Zan ve İbrahim Toraman, galibiyete mutlak gereksinim duyan tarafın en etkisiz elemanları iken, hemen her dakika topla bulaşan, Fenerbahçe ataklarını canla başla engellemeye çalışan Baki’nin ıslıklanması ise, karşılaşmanın en ilginç tarafıydı.
Alex gibi seyir zevki veren bir futbolcuya yabancı madde ile saygı duymak ne kadar abuksa, Baki gibi elinden geleni ortaya koyan bir emekçiye, protesto ile saygı duymak da o kadar sabuk.
İnönü kapanmak üzere! Bunun baş sorumlusu, dün akşam futbolcuya, emeğe saygı göstermeyi beceremeyen ve en ihtiyaç duyduğu anlarda takımına destek veremeyen Siyah-Beyaz topluluk!

YORUM YAZ