MENÜ

Kimlik bunalımı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’ye karşı Kadıköy’de ön alan baskısını son dönemlerde bu boyutta yapabilen bir takım çıkmamıştı. Konyaspor ilk golü kontratak, ikincisini 3. bölge baskısıyla, üçüncüsünü ise defansın arkasına inerek attı. Aykut Kocaman’ın takımı Kadıköy’de golün her türlüsünü atabildiyse bunda Fenerbahçe’nin yaşadığı kimlik bunalımının rolü büyük. Advocaat’ın takımı ligin ilk yarısında savunma kimliğiyle beklentilerin ötesinde işler başardı. Fakat Trabzon ile 26 Aralık’ta oynanan son maçın ardından Fenerbahçe’de taşlar yerinden oynadı. İlk 16 maçta 12 gol yiyen takım, son 9 haftada 13 yiyorsa ortada tutunacak dal kalmamış demektir.

Lens yoksa herşey eksik

Lens; yönetimi de Advocaat’ı da takımı da tutan duvar gibi. Fenerbahçe, o yokken sıradan bir takıma dönüşüyor. Taraftar da bunun farkında, onun oynamadığı maça kimse gelmiyor. Maçın ikinci yarısındaki planın üzerinde çok önceden durmak gerekti aslında. Kjaer yoksa Topal stopere çekilerek Souza’dan ayrılmalı. Mümkünse dışarıda bile görüşmelerine izin verilmemeli.

Keyif vermeden 3 atıyorsa

Mourinho, Real Madrid’in başındayken Ronaldo kulüple yaşadığı sözleşme krizi sebebiyle gergin bir süreç yaşıyordu. Deplasmanda kazandıkları bir maçta Ronaldo hat-trick yapınca gazetecilerin, ‘Ronaldo çok mutsuz, ne diyorsunuz’ sorusuna literatüre girecek cevabı yapıştırmıştı; ‘Şayet üzgünken 3 gol atıyorsa, sorun değil her gün üzülebilir.’ Konya yönetiminin de taraftarının da ortak kanaati Konyaspor’un keyif veren bir futbol oynamadığı. Aykut Kocaman’ı bazen dozu aşacak şekilde eleştirmeleri de bu yüzden. Fakat Konya keyif vermeden Fenerbahçe’ye Kadıköy’de 3 atıyorsa Konya şehri ve yönetimi, Kocaman’a küçük bir teşekkür borçlu.

Pahalı rüküş

Simon Kjaer’in hafta arasında medyaya yansıyan fikirleri tabii ki izaha muhtaç. Kjaer’in ‘Bana şampiyon kadro sözü verdiler’ cümlesine, yönetim ‘Biz sözümüzü tuttuk, RVP, Nani’yi getirdik, Bursa’nın 4 asını aldık’ dese haklı çıkar mı? Kısmen çıkabilir. Ama asıl sorun bu zaten Fenerbahçe’de. Aldığı her ürün çok pahalı, tek başına çok kaliteli. Kumaş kalitesiz mi? Asla... Fakat parçalar çok uyumsuz. Zevksiz bir modacının elinden çıkmış elbise gibi, rüküş. Sezon sonu büyük bir değişim gerekiyor, UEFA’nın finansal kriterleri gereği yönetimin eli rahat olmayacak. Bonservis boşaltmadan yenisini almak zor. RVP, Wiel, Kjaer gibi para edecekleri elden çıkarmanın yollarını aramak bir çare. Ama Yiğithan (stoper) ve Erdi Can (10 numara) gibi genç oyunculara yatırım yapmak, şans vermek Fenerbahçe için yeni RVP’ler almaktan çok daha kalıcı bir çözüm olacaktır.

YORUM YAZ