MENÜ

Hak eden kazandı

Abone Ol Google News

İsmail Kartal, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal'dan kalan şablonun dışına çıkmadı, çıkmaya da niyeti yok gibi. Zaten aklın yolu bir, makine düzeninde oynayan bir takımı bozmanın da alemi yok diye düşünüyor olmalı Kartal. Şimdilik haklı.

Haberin Devamı

Galatasaray'ın yaşadığı da ilginç bir süreç doğrusu. Yaklaşık 50 gündür Prandelli bu takıma idman yaptırıyor ama taktiksel anlamda Fenerbahçe'nin çok gerisindeler. Aradaki açığı kapatacak tek unsur ikinci yarıdaki enerjileriydi. Zira Fenerbahçe'nin başlangıç kadrosu 30,27 yaş ortalamasıyla daha başlamamış ligin en yaşlısı, Galatasaray ise 27,5'luk bir ortalamayla sahadaydı.

Fenerbahçe kaldığı yerden

Bekler çıktığında -ki Gökhan da Caner de çizgi ötesi oyuncular- Fenerbahçe 3. bölgede çok tehlikeli bir takım haline geliyor. Fenerbahçe'nin Galatasaray'dan en büyük farkı da burada zaten. Bekler orta yayı geçtikten sonra ceza sahasında 3 santrfor onları bekliyor. Yanal sonrası Kartal da oyunu buradan kurguluyor. Enerji dezavantajına rağmen Fenerbahçe oyunu bu sayede hep elinde tuttu. Cezasahasına gönderilen topta Fenerbahçe'nin 4 kat daha fazla istatistiğe sahip olması bu yüzden.

Melo saklanıyor

Haberin Devamı

Mancini döneminde Melo'nun deplasman performansı eleştirilmişti. Süper Kupa finalinde de hırsı, enerjisi hep minimumdaydı Brezilyalının. Geçen yıl sıkça dillendirilen 'Melo'dan hırsı alın geri neyi kalır ki!' şarkısı bu sene Prandelli'nin keyfini kaçıracağa benziyor.

Bu maç Prandelli-Mancini-Terim kıyası yapmak için de iyi bir fırsat oldu. Terim 4-4-2 ile iki sezon üst üste şampiyon oldu. Mancini, ikinci yarının başında özellikle iç sahada çift forvetle (3-5-2) doğru yolu bulmuştu ama tıpkı David Moyes gibi her maça farklı kadro, başına dert açtı.

Galatasaray son 3 sezondur çift santrforla oynama alışkanlığını kazanmışken, Prandelli'nin 4-2-3-1'i Burak'ın ayarlarını bozdu. Stoperlerin arasında kayboldu gitti. Buna karşın Galatasaray, Mancini döneminde sahip olmadığı iki seri kanat oyuncusuyla oynadı, ama bunun avantajını yaşayamadı.

Olcan Trabzon'da, Yasin de Erciyes'te 3. bölgenin başına buyruk prensleriyken Galatasaray'da top taşıyan, birincil görevi Burak'a servis yapmak olan askerlere dönüştürülmek isteniyor. Haliyle bünyeleri şimdilik bunu kaldırmıyor.

Ersun hocaya hala itirazım var!

Fenerbahçe ligin en yaşlı oyuncularından kurulu olmasına rağmen geçen sezon şampiyonluğunu bitime haftalar kala ilan etmişti. Aykut Kocaman'ın Karabük mağlubiyetinin ardından istifa edip futbolcuların ısrarıyla döndüğü 2012/13 sezonunun devre arasından beri Fenerbahçe oyun formatını muhafaza ediyor. Ersun hoca da bir kaç başarısız denemenin ardından şablonu bozmadı. Bir kaç mantıklı dokunuşla yaşlı kadroyu daha dikine oynayan bir takım haline getirdi. Fakat bu sezonun planlamasını yaparken Ersun hoca basın toplantısında Fenerbahçe'nin yaşlı bir takım olduğunu kabul etmediğini ifade etmişti. O andan itibaren itiraz ettim ve hala da ediyorum.

Fenerbahçe'nin Süper Kupa finalinde sahaya sürdüğü 11'in en genci 88'li Caner Erkin ise burada bir sorun var demektir. Sarı-Lacivertli 11'in yaş ortalaması tam 30,27. Açık ara ligin en yaşlısı. Avrupa'nın 5 büyük liginde şampiyon olan takımların yaş ortalamaları 27'yi geçmezken Fenerbahçe'nin bu sezon bir yaş daha alan aynı kadrosuyla kupaları kovalaması kulağa ne kadar mantıklı gelebilir ki? İsmail Kartal'ın işi bu anlamda hiç de kolay olmayacak.

Haberin Devamı
YORUM YAZ