Elbet bir gün!
Bu zincir elbet bir gün kırılacaktı ve Galatasaray günün birinde Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenecekti. O sene bu seneymiş. Ersun Yanal’ın sezon başından bugüne kadar saha içinde yaptığı yanlış tercihler, gereksiz oyuncu devşirmeleri, transferdeki planlama hataları bu hezimeti getirdi. Fatih Terim, haftalardır yatırım yaptığı Emre’yi kenarda oturtup Belhanda’yla başlamasına rağmen oyunun ibresini hep elinde tuttu. Terim, Kadıköy’deki geleneği daha birinci dakikadan bozdu. Baskı yaptı, Muslera’ya konforlu bir oyun sundu ve pozisyonlara girdi. Henüz ilk 10 dakika dolduğunda 2’si net 4 pozisyon üretti. Maç birçok kez Galatasaray lehine kopma noktasına geldi. Onyekuru atıp fişi çekmese de Galatasaray kazanmayı hak edecek futbolu oynamıştı. Oyunun genelinde topun oyunda kaldığı süre o kadar azdı ki, her faulden sonra itiş kalkış için mini bir ring kuruluyordu sahada.
Haberin Devamı ›
Gecenin sorusu
‘Galatasaray’a Kadıköy’de kaybeden ilk hoca gider’ klişesi hayata geçer mi?
Maçın starı
Onyekuru, Fenerbahçe’nin sağ kanadını dağıttı, savunma arkası koşularıyla maçın dengesini değiştirdi.
Haberin Devamı ›
Maçın olayı
Galatasaray’ın 21 yıl sonra kazandığı tarihi derbide tam 36 faul yapılırken, 10 sarı, 3 kırmızı kartın çıkmış olması.
Kısa mesaj
Bu kadar planlama hatası ve bu kadar yanlış tercihin bir bedeli olacaktı elbette. Ersun Yanal’ın bu saatten sonra Fenerbahçe’ye vereceği bir şey olduğunu söylemek güç.