MENÜ

Eksilirken çoğalmak

Abone Ol Google News

Avrupa'da grubunu lider bitiren iki takımın mücadelesi beklenenin çok altında bir futbol kalitesine sahipti. Taraftarını yüksek oyun standartlarına alıştıran Fenerbahçe özellikle ilk yarıda vasatı aşamadı. Bunun gerekçesi Jesus’un ön alan diziliminde İrfan Can’ı sağ kenardan sol ayağına düşüreceği topları hesaplayarak Emre Mor’u solda kullanması olarak görülebilir. Emre’nin topu soldan dripling ile taşıyamamasının üzerine Batshuayi ile Valencia’nın top tutamaması eklenince önden geriye doğru oyunun boyu uzadı. Sivasspor'da Yatabare, Erdoğan ve Dia Saba’nın baskı kalitesi ve sonrasındaki kaleye gidiş hızları, Fenerbahçe’yi geri itti de denebilir. Hatta 20. dakikadan itibaren oyunun inisiyatifi Sivasspor’a geçti. Yatabare, Gradel ve Saba’nın içinde oldukları, kaleci Altay’ın kurtardığı pozisyonlar Çalımbay ve futbolcularını cesaretlendirdi.

Haberin Devamı

Kaybetmeyi düşünmüyorlar

Jesus, ikinci yarı başında Emre Mor’u iyi olduğu sağa, İrfan Can’ı sola çekerek başlasa da Batshuayi’nin ikinci sarıdan atılmasıyla hem hakem Hüseyin Göçek’in hem de maçın dengesi değişti. Fenerbahçe 10 kişi kalmasına rağmen oyunu domine etmeyi başarırken, Jesus ilk değişimleri 63’te Zajc-Rossi’yi oyuna alarak yaptı.

Haberin Devamı

Fenerbahçe, kendi standartlarının altında bir ilk yarı oynamasına rağmen 10 kişi oynadığı ikinci yarıyı domine etti. Jesus’un yarattığı en büyük farklardan biri de bu. Sahada mücadele eden her bir Fenerbahçeli futbolcu maçı kaybedeceğini bir an bile düşünmüyor, Jesus buna müsade etmiyor. Batshuayi’nin kırmızısına takılmıyor, hep hamlesini planlıyor. Bu sayede bir kişi fazla oynayan Sivasspor’u kalesine yaklaştırmadı, Rıza Çalımbay ve futbolcularına sadece 2 gol girişimi fırsatı verdiler.

YORUM YAZ