MENÜ

Yanal olur, çok iyi de olur ama...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yönetim, daha doğrusu Başkan Muharrem Usta, hoca konusunu tanıdığı, bildiği, iyi iletişim kurduğu bir isimle, Ersun Yanal ile çözdü. İşin doğru iletişim boyutu belki de en önemli nokta. Çünkü Yanal, paranın, kulübün, kararların patronuyla doğru iletişim kuramadığında ortaya nasıl sonuçların çıktığını hem Trabzonspor’da hem de Fenerbahçe’de gördük.
Şimdi taraftarından futbol otoritesine, eski-yeni tüm yöneticilere kadar herkesin sorduğu, merak ettiği şey; “Yanal başarılı olur mu?”
Ersun hoca eğer ki, Nuri Albayrak ile başlayıp, Sadri Şener ile devam ettiği dönemdeki gibi iştahla, Trabzonspor’un hedeflerini, heyecanını ve duygusunu paylaşarak çalışırsa en büyük dezavantajları bile ortadan kaldırır.
Colman’lar, Selçuklar, Onurlar, Egemenler, Buraklar, Alanzinho’lar... Onun maliyeti az ama geri dönüşü muhteşem kadrosu Trabzonspor’a çok uzun zaman başarıyla hizmet etti.
Mesele şimdi bu heyecanı taşıyıp taşımayacağı, sıkıntılar karşısındaki direncinin ne kadar olacağı. Tabii ki camianın ona tanıyacağı kredi de bir başka belirleyici. Her fırsatta malum eskileri hatırlatmanın, kimya bozmanın önüne geçilip geçilmeyeceği.
Yani özetle, Yanal doğru olduğu kadar riskleri de barındıran bir tercih.

1461 düşemez!

Eğer siz gençliğe yatırım yapacaksanız...
Eğer Porto, Atletico, Dortmund gibi hem yetiştiren hem satan hem de yarışan bir model planlıyorsanız...
Bunun için en değerli, vitrindeki ürününüz, yani PTT 1. Lig’deki pilot takımınız küme düşemez.
Bu pilot takım meselesi, politikası dünden bugüne sürekli değişen, başkanına, sorumlu yöneticisine göre şekillenen bir mesele olmaktan da acilen çıkarılmalıdır. Tabi ki kongre malzemesi yapılmaktan da. Bunların hiçbiri yapılamadığı için 1461 küme düşmüştür. Emeği geçenlere tebrikler!

Sevgili Yusuf...

Daha önce de farklı kardeşlerim için bu sütunlarda benzer şeyler yazmıştım.
Şimdi sıra Yusuf’ta. Yusuf Yazıcı’da...
Bak kardeşim; önünde her türlü örnek var... Yerlisi, yabancısı.
Seçmek, uygulamak senin elinde. Ya benim şu an örnek verirken bile adını hatırlamakta zorlandığım isimler arasına katılacaksın ya da adı her fırsatta ‘örnek verilecek’ bir adam olacaksın.
Hepsinden de önemlisi sen artık sadece Yusuf Yazıcı’yı temsil etmiyorsun. Senin yapacakların ya da yapamayacaklarının tamamı arkandaki kardeşlerini, arkadaşlarını etkileyecek.
Ya, “Bak Yusuf’a şans verdik, bizi yanıltmadı. Demek ki altyapıda hayat var” dedirteceksin.
Ya da, “Yusuf vardı, oynattık, 1-2 maç parladı sonra kendini de, formayı da kaybetti” diyecekler.
Kardeşim, doğru örneklerin peşinden git. Sahada pas atacağın yer kadar arkadaşlarını da özenle seç.

Artık her şey çok daha zor

UEFA’nın yaptırımları günden güne ağırlaşıyor. Özellikle bizim gibi ülkelerin hovarda takımları için.
Son yıllarda kenti futbola döndürmek, heyecanı yükseltmek için yapılan hamleler sportif olarak karşılık bulamayınca fatura katlandıkça katlandı Trabzonspor adına.
Şimdi gelinen noktada Muharrem Usta ve ekibinin, “Biz bunu bilmiyorduk” deme lüksü yok.
Biliyorlardı.
Tüm bu tabloyu bilenler olarak çözüm formüllerini de ellerinde bulunduruyor olmaları gerekliydi.
UEFA’dan bütçe ve transfer yaptırımının geleceği adeta gümbür gümbür kendini belli ederken, 50. yıla şampiyonluk hedefi koymak bu kentin, taraftarın duygularıyla oynamak olacaktır. Bir kez daha söylüyorum, kendisini çok fazla tanımam, ancak futbol koordinatörü Yılmaz Büyükaydın’ın samimiyeti gerekli bu geçiş sürecinde.

YORUM YAZ