MENÜ

Trabzonspor'un kendiyle imtihanı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe maçında da benzer bir kurgusu, öngörüsü vardı Sadi hocanın. Önce tutalım, kaybetmeyelim, sonrası Allah kerim...

Sabah altyapı koordinatörü, öğleden sonra Trabzonspor’un hocası olmuş, ne kadar kalacağı ise belirsiz bir hocadan müthiş atılımlar beklemek zaten fazla iyimser, durumu idare ediyor diyebilirsiniz.
Ancak hocadan şunu beklemek de sanırım her Trabzonsporlu’nun hakkı; kadronun hakkını vermek. Yani dünkü gibi yapıp bir maça forvetsiz başlamamak.

Üstelik kulübede Muhammet gibi kendi büyüttüğü, geliştirdiği, vitrine koyduğu bir genç yetenek varken.
Üstelik her açıdan en iyi zaman söz konusuyken.

Kasımpaşa karşısına forvetsiz -ki forveti varken bile sistemi olmadığı için zorlanıyorken- çıkmak, oyunu rakibe bırakmaktır, 1 puanı kar saymaktır. Bu karar Trabzonspor’u neredeyse 90 dakika boyunca sahada ezdirdi, duran toplar dışında pozisyon bulamamasına sebep oldu. Resmen Trabzonspor’un rakibi de, el freni de kendisi, oyun görüşü oldu.

Sadi hocanın iyi niyetine kimsenin sözü olmaz ama belli ki çok fazla o da kendi geleceğini Trabzonspor’da görmüyor, riske etmiyor, kötü anılmak istemiyor. Ancak kötü anılmamayı sadece yenilgi sayısıyla ölçmek doğru bir matematik sayılmaz bu seviyede. En yakın örnek camianın genç değeri Hami Mandıralı’dır. O da her maç öncesi hoca arandığını bile bile riskler aldı, kendi bildiği, inandığı oyunu oynattı, hafızalarda iyi izler bıraktı.

Hoca kararı verildi!


Tüm bu yaşananların neticesinde sanırım Başkan Usta da teknik direktör konusunda kararını netleştirmiş, arada bir gündeme gelen ‘sezonu böyle tamamlayalım’ düşünceleri tamamen aklından silinmiştir. Trabzonspor eğer 2017’de büyük yatırım yapacak, şampiyonluk kararlılığı ile yola çıkacaksa o zaman ligin ikinci yarısı sanılandan daha kıymetli.

Başkanın işi zor

Başkan Muharrem Usta’nın işi gerçekten zor. Evet, kolaya talip olmadı ama sahadaki durum kulübün ekonomisinden daha zor çözümlemeler gerektiriyor. Şimdi bu kadroyu, yıldızları neye göre, hangi maça göre, hangi performansa göre değerlendireceksiniz! Orta sahanıza, kanatlara nasıl kızacaksınız! Sistemsiz, sürekli değişen kadrolar için sağlıklı bir tercih yapmanız her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Kağıt üzerindeki kadro gerçekten de iştah kabartacak, gelecek için umutlanacak kadar iyi ama ortadaki ürün her geçen gün heyecanını yitiriyor.

Aykut ve Mustafa...

Genel olarak ikisi için de fikrim hep şu şekildeydi; Trabzonspor’un ilk 11 oyuncusu gibi değiller.
Çünkü çok istikrarsızlardı, rotasyonlardan kötü dönüyor, rekabetten olumsuz etkileniyor, zor konsantre oluyorlardı. Fakat inanılmaz bir değişim içinde ikisi de. Sakarlıklarından kurtuldular, yardımlaşmayı adeta yeniden öğrendiler. Aykut çok itici gelen itirazlarından arındı, sakinleşti. Mustafa’nın da bunu başarması lazım. Ve bu ikili böyle oynamaya devam ederse onları kimse kolay kolay kesemez.

YORUM YAZ