MENÜ

Trabzonspor'da Hami Mandıralı olmak

Abone Ol Google News

Trabzon futbolu çok sever. Haddinden fazla. Aşkın önündedir hatta. Mantığı yoktur çünkü Trabzonspor sevgisinin Trabzon’da. Pilavın sarısı, pidenin tereyağı azdır, köftesi hamsisi tavırlıdır Trabzonspor’da işler kötüyse. Büyük ailedir Trabzonspor aslında, zenginiyle fakiriyle. Bir gecede şehir yapacak kadar kalınları da vardır, son parasıyla maça gelecek kadar ince düşünenleri de. Ailenin babası başkan ise, abisi de hocasıdır. En kritik yerdedir aslında aile için. En son babaların duyacağı şeylerin önüne geçer, set olur, arayı bulur. Trabzonspor, kentin en büyük profesyonel kurumudur ama amatörce bir ruhla yönetilir aslında. O yüzden teknik-taktik, antrenman bilimi kadar başka şeyler de gereklidir Trabzonspor hocası olmak için.

Haberin Devamı

Misal, yabancıysan, önce severler. Çok hem de... Hesabı anılarınla, yarım yamalak Türkçe konuşmanla ödersin. Sonra kızarlar. İlk zamanlarda sempatik gelen tavırların, Avrupalı rahatlığın, her ne kadar gerçekleri yansıtsa da realist bakış açın gücendirir. Rahat edemezsin yani.

Yerli ama Trabzonlu değilsen, yine severler elbette. Kredin vardır ama sonsuz değildir. Akıllarda hep, ‘Ne anlar bizim derdimizden, başarılı olsa yarın başka yere gider’ sorunsalı vardır.
Ama en zoru yerlinin yerlisi, Trabzonlu hoca olmaktır. Topçuya da zordur ama hocanın yükü daha ağırdır. her türlü yabancıya göre daha kolay dokunabilir olduğunuz, sokaklarda yürüdüğünüz, görüldüğünüz için elinize sistem tutuşturan da çıkar, fütursuzca eleştiren de. İstisnalar dışında isminizle hitap ederler, hocalığınız, makamınız pek takılmaz. Semtin çocuğusunuzdur nitekim.

Mustafa Akçay futbol aleminin görebileceği en sıradışı, farklı, konuşmayı keyifli, başka kafadaki isimlerinden biriydi. Dayanamadı, duygusallığı ağır bastı, susarak gitti. Misyon şimdi tüm ağırlığıyla Hami Mandıralı’nın omuzlarında. Sahayı, kulübeyi, tesisleri, çimi, sporcunun evini bilen Mandıralı’nın. Bu sezon bittiğinde onu hangi yönüyle değerlendiririz, kalır mı, gider mi bilmem ama bilmem size Trabzonspor’da hoca olmak ile Hami hoca olmak arasındaki farkı anlatabildim mi?

Hacıosmanoğlu’na düşen...


Başkan Nuri Albayrak, en yakın çalışma arkadaşı ise İbrahim Hacıosmanoğlu idi. Başkanı o yıllardan beri tanırım. Tabi ki eleştirilebilir, her yaptığına doğru demek mümkün değildir ama bunca yıldır hayatımıza girip çıkan, tanıdığımız, futbol alanından ayrılınca bir daha karşılaşmadığımız insanların aksine bir kişiliktir. Yıllardır hiç değişmemiştir, radikal, ağır, söylenmesi zor cümleleri o günde kurardı. Tek farkı şimdi başkan olması, medyanın da onu yeni yeni tanıması. O günlerdeki tavrı Albayrak ile ters düşmesine yol açtı. Hacıosmanoğlu’nun sert açıklamaları kendi kulüp resmi sitesinden ‘Bizi bağlamaz’ diye yorumlanınca ipler koptu. Arkadaşlarını da alıp ayrıldı.

Şimdi şartlar, olaylar tabi ki farklı ama yönetimdeki huzursuzluk o dönemlerdeki kadar ağırlaşıyor, hepsini geçtik Trabzonspor’a yakışmıyor. Yakışmayan kısmı Başkan kendisi bizzat açıkladı. Son istifalar öncesinde yöneticilerin kavga için tesis dışında adam beklettiğini söyledi ki, olacak iş değil. Eğer engellenmemiş olsa, böyle bir şey yaşansa o imajı nasıl silersiniz, futbolculara nasıl anlatırsınız durumu?
Seçim yönetimlerinde bu tip yönetim kurulu sıkıntıları normaldir, siyasi partilerden tutun, bir çok mekanizmada yaşanır. Ancak sürmesi zarar verir, yapıyı, işleri işlemez duruma getirebilir. Birlikte yola çıktığı, tüm kamuoyuna tanıtıp, Trabzonspor markasını emanet ettiği kişilerle şimdi bu noktaya gelindiyse tek çözüm daha uyumlu bir yönetim kurulu oluşturmaktır. Zira 15 kişinin bile sırtlamakta zorlanacağı yükü şimdi daha az ve aktif olmayan idarecinin taşıması Başkan Hacıosmanoğlu’nun da en büyük handikapıdır. Gereğini yapmak, yaranın kangren olmasının önüne geçmek gerekir.

Beklenti ve transfer dönemi


Başkan sezon başında ne şampiyonluk ne de yıldız sözü verdi. Yeniden yapılanma, öze dönüş adımları, borçların temizlenmesi gibi vaatlerle yola çıktı. Buna rağmen takımın özellikle Avrupa’daki performansı heyecanı da beklentiyi de katladı. Transferde beklenti çıtası düşükken gelen Malouda ve Bosingwa da o çıtayı haliyle yükseltti. Ve Trabzonspor’da şimdiden gelecek sezon planları yapıyor taraftarlar. Normal şartlarda mevcut kadronun ilk 2’yi zorlama olasılığının hayli az olduğu düşünülürse ekonomik açıdan sorunları süren yönetimin işi yine zor olacak. Sportif başarı çıtası nereye konur bilmem ama transfer stratejisi çok iyi ayarlanmalı, net ifadelerle paylaşılmalı.

Haberin Devamı
YORUM YAZ