MENÜ

Trabzon, Fener'i nasıl yenebilir?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bu sorunun teknik-taktik kısmına elbette Ersun Yanal bizden daha fazla kafa yoruyordur. O yüzden ben biraz Trabzon’da izlediğim, Trabzonspor-Fenerbahçe maçlarından bahsedeceğim.
Bir kere en az 1 gün öncesinden kentte Fenerbahçe ile saha içindeki değil, dışındaki rekabete yönelik atıflar, çözümsüz sorunlar, futbol dışı mevzular gündemin ilk sırasına yerleşiyor. İsterseniz sinerji diyelim, isterseniz enerji, o hava bir şekilde şehirden çıkıyor, önce Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne, sonra da Avni Aker’e ulaşıyor.
Maçı maç olmaktan çıkaran, özellikle durumu daha iyi kavramış (!) futbolcuları geren bir atmosfer yani. Bu, rakibe faullerin alkışlandığı, gereksiz şovların taçlandırıldığı ortamın Trabzonspor’a bu tip maçlarda hiçbir pozitif sonuç sağlamadığını sanırım söylemeye gerek yok. Daha serbest, ‘sonuç ne olursa olsun topumuzu oynayalım’ havasına bürünecek bir Trabzonspor için bu atmosfer teknik-taktik çözümlemeden çok çok daha önemlidir.

Gençlik romantizmi!

Bu zamana kadar savunduğum fikirlerimi inkar edecek değilim...Tamamen öze dönüş, müthiş bir altyapı hamlesi, evlatlarla oynamak, saha sonuçları ne olursa olsun arkasında durmak gibi projeleri kesinlikle aşırı romantik buluyorum. Ancak bu, kesinlikle genç yıldız adaylarına kapıların kapanması, yabancılara bulunmaz Hint kumaşı muamelesi yapılması ve özellikle de hak eden gençlerin burnunun sürtülmesi anlamına gelmiyor. Önceki gece oynanan kupa maçı özelinde söylemiyorum ama Yusuf Yazıcı’yı, Abdülkadir’i görmek için acaba daha ne kadar yakınınızda olması gerekir!

Mehmet Ali Yılmaz...

Ve sonunda yeni stadın protokol açılışı yapıldı, adı konuldu. Emeği geçen herkese Türk sporu adına teşekkürler. Ancak açılış fotoğrafında ciddi eksikler vardı. Sadri Şener mesela... Olması, ikna edilmesi lazımdı. 1 kere konuşmak yetmediyse 2-3 kez aramak gerekirdi. Olsa güzel olmaz mıydı? Daha da vahimi Mehmet Ali Yılmaz ile ilgili yaşananlar... Evine davetiyenin kargoyla, bana, ona, buna geldiği gibi gelmesi. Aracı kurum deseniz de, bir yanlışlık olmuş deseniz de olmaz. Olmamalı.

Çünkü...

Kulübe kazandırdığı tesislerde adı yazan bir figürden fazlasıdır Mehmet Ali Yılmaz... Camia tarafından onursal başkanlık makamına oturtulmuş, ‘ağır başkanlar’ döneminde Trabzonspor’u her alanda en iyi şekilde temsil etmiş bir kimliktir Mehmet Ali Yılmaz. Bunun dışında memlekette federasyonun özerk hale gelmesi için bakanlığı döneminde radikal adımın kralını atmış bir siyasetçidir Mehmet Ali Yılmaz.
Muharrem Usta gibi iletişimi güçlü, protokol mevzularını iyi bilen bir başkanın dönemindeki stat açılışına Mehmet Ali Yılmaz’ın ‘kurye davetiyesi’ ile çağrılması neresinden bakarsanız bakın, en hafif tabirle yanlıştır.

Nasıl ki bu sıkıntılı günlerde ülke olarak renkleri, kişisel kaygı ve kavgaları bir kenara bırakıyorsak... Trabzonspor’u yönetenler de sıkıntılı günlerini aşmak için camianın tüm değerlerine, kırgınlık, kızgınlık ve her türlü hesabı bir kenara bırakarak sarılmalıdır. Mesele aslında Mehmet Ali Yılmaz meselesi değildir, kurumsallıktır. Başkanın da bu durumdan rahatsız olduğundan eminim. Çünkü o da bilir ki; bugün siz Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’a böyle davranırsanız yarın kim bu camiada başkan, hatta onursal başkan olmak ister ki!

Transferi kim yapıyor?

Sezon başında hem yönetim hem de teknik kadro ‘izleme-araştırma’ ekibini öve öve bitirememiş, Trabzonspor’da bir çığır açıldığının altı ısrarla çizilmişti.
Bu, yeni yönetimin bir metoduydu. Saygı duyulması, sonuçlarının beklenmesi gereken. Ancak biz gazetecilerden, taraftarlardan ve muhaliflerden önce yönetim bu scout işinde pes etti. 12 kişilik ekip 3’e indirildi. Hatta bu süreçte o çalışma metodunun hamisi olan yönetici Nevzat Aydın futbol ile ilişkisini kesti.

Yani özetle çok övülen bir yapılanma önce kendi içinde tokat yedi. Evet, bazı çok büyük beklentili oyuncular büyük hayal kırıklığı yaşattı ama doğru kabul edilen, üzerinde kafa yorulan bir yapılanmanın arkasında biraz daha durulmalıydı. En azından yarım dönem daha. Ve doğal olarak şimdi merak ediyoruz... Şu anda transferleri kim yapıyor?

Ersun hoca mı, yönetim mi, başkanın ‘kapıdan giremezler’ dediği menacerler mi?

YORUM YAZ