MENÜ

Terraneo ile Hurma arasındaki 5 fark

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Terraneo, Fenerbahçe’nin son zamanlardaki en ‘bonkör’ döneminde göreve geldi. Hurma, Trabzonspor’un en ‘tutumlu’ transfer politikasını yönetiyor.

Terraneo, kimi istediyse, hatta istemediklerini bile alıyor, istenenleri yolluyor. Hurma çok adam yollamak istiyor olmuyor, istediklerini kolay alamıyor.

Terraneo’yu taraftar hiç tanımadan, sesini duymadan sevdi. Trabzon taraftarı Hurma’yı sevmek için fırsat kolluyor.

Terraneo, Türk görünümlü İtalyan. Hurma, Kayserili zannedilen Trabzonlu.

Terraneo tutmasa da olur, yerine biri bulunur. Hurma tutmazsa bu sistemin sonu olur.

Tek ortak noktaları ise... Terraneo, hocası Pereira’yı başkana sormadan yollayabilir ama Volkan’ı asla. Hurma, Şota ’yı gönderibilir ama başkana sormadan Onur ’u kesinlikle.

Hacıosmanoğlu’na ‘tanıdık’ darbeleri


Tolunay Kafkas kararı çok aceleydi, hata olduğu kabullenildi. Mustafa Akçay ve sonrasındaki Hami Mandıralı tercihleri ise herkesin altına imza atamayacağı kadar cesur. Buraya kadar pek sıkıntı yoktu ama Başkan Hacıosmanoğlu asıl darbeyi beklemediği 2 ‘tanıdık’ hocadan yedi. Halilhodziç bambaşka geldi, değişmiş ve üslubu en yumuşak tabirle ‘tuhaf’ olmuştu. Masadaki Trabzonspor yöneticilerine kamptan basın aracılığı ile yolladığı mesajlarla sezon başı çok sıkıntı yaşattı, her işi zorlaştırdı. Ersun Yanal zor zamanda geldi ama o da kendini veremedi. Değişti diyemeyiz, o hep aynı Ersun Yanal’dı. Başkan 2 tanıdığı, dost saydığı hocadan hiç olmayacak kadar darbe yedi. Şimdi sırf bu yüzden Şota’yı da, takımı da üfleyerek izleyecek.

Şota’nın ideal 11’i

Son 1.5 sezonda gelen-giden sayısının ve sistem karmaşasının getirdiği kafa karışıklığının, Trabzonspor’u yakından izleyenler dışındakilere ‘ideal kadro’ kurma sorunu yaşatması çok normal. Hâlâ Malouda’yı kadroda, Bosingwa’yı sağlam, Onur’u ise sakat zanneden olabilir. Şişik kadro ikinci kamp öncesi biraz tırpanlandı, ikinci kamptan sonra sayısal olarak daha da eksilecek. Geçen sezon pek beklentiyi karşılamasa da 2 yapılan 2 de yapılacak transferle güçlenecek Trabzonspor kadrosunun ise pekala ligde sonuna kadar yarışta kalacak kalibrede olacağı kesin.

Stoper ve forvet transferi yapılırsa ilk 11’deki her oyuncu mevkidaşlarıyla kapışır sınıfta. Ancak bazı oyuncularla alternatifleri arasındaki makasın arası biraz açık. Bu kadro eğer gelecek sezon için kendini yarışın uzağında görüyor ya da gösteriliyorsa önce kendini sorgulamalı.

İşte o kadro

Onur-Cavanda, Uğur, Medjani, Yusuf-Mbia, Constant, Ekici, Sefa, Waris-Cardozo
Yedekler: İbrahim (K), Transfer (Forvet), Salih, Mustafa Yumlu, Özer, Erkan, Bourceanu, Deniz, Okay Yokuşlu.

Hurma işini iyi yaparsa...

Sadece Trabzonspor ’da değil, Türkiye’de sportif direktörlük kolay değil. Her an takım elbiseyi çıkartıp eşofman takımını giymeye meraklı insanlardan sportif direktör olmaz. Yani bu işi ‘iş ’ olarak görmeyenlerden. O yüzden Süleyman Hurma’nın durumu biraz başka. Defalarca hoca olabilecekken o yaptığı işi iş olarak seçti, öyle devam etti. Yerli anlamda kaç kişi var derseniz bir elin parmaklarını geçmez. Kayseri ’de hem büyük bütçeleri yönetti hem para kazandı hem de deneyimi tavan yaptı. Trabzonspor belki onun için bir riskti. Her gün ve her tercihi ile eleştirilen bir başkanla çalışacaktı, işler iyi gitsin gitmesin yıl sonunda sandık vardı. O, riski ve büyük takım deneyimini seçti. Şimdi işini iyi yaparsa kimle çalışırsa çalışsın altındakileri de üstündekileri de rahatlatır. Son Swarovski teması ve açıklanması yakında olabilecek diğer girişimler ilk adımlardır. Başkan Hacıosmanoğlu olması gereken alanlara kanalize olacak, aklı arkada kalmayacaktır. Hurma ’nın misyonu o yüzden ağırdır.

Muhalefete düşen

Yakın gelecekte Trabzonspor’u yönetmeye talip ‘ciddi’ kişilerin muhalefet tavrı gerçekten de takdiri hak ediyor. Muharrem Usta olsun, Celil Hekimoğlu olsun, bir yandan mevcut tablodaki sıkıntıları söylüyorlar, bir yandan kendi projelerini aktarıyorlar, bir yandan da ‘gerçek’ süreci bekliyorlar. Kongre ne zaman olur, sonucu ne olur bilmem ama şu var ki, hem bu isimlerin hem de onlar gibi anılmak isteyenlerin yapması gereken en önemli şey, kongre turizminden beslenen, herkese körü körüne muhalif olanlara alet olmamak. Çünkü dün Sadri Şener’e, bugün Hacıosmanoğlu ’na, yarın da sizlere...

YORUM YAZ