MENÜ

Samba meselesi...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Samba geldi, olmadı. Trabzon’a kadar getirilmeden de bu karar verilemez miydi, tabi ki verilirdi. Ancak yoğunluk, maç gününe denk gelmesi ve eski referansları onu Trabzon’a kadar getirdi. Trabzonspor’un futbolunu gördüğü ve takımı beğenmediği için imza atmadığı iddiaları tuhaf. Velev ki takımın eksikleri var diye düşündü (!) e zaten transfer o eksikleri gidermek adına yapılmıyor mu? Burada benim gibi oyunculara ihtiyaç var, o yüzden ben gelmem mi demiş yani! Sonrasında kilo ve yaş problemi olduğu söylendi. O da tuhaf. Hadi sağlık kontrolü tamam ama insanın kilosu ve yaşı için beyan ve tartı yeterlidir sanki!

Sonuçta testler, istekler derken olmadı, vazgeçme hakkını kullandı Trabzon. Trabzonsporlular mesaj yolluyor, yorum yapıyor, “KAP’a bildirilen, Trabzon’a kadar getirilen oyuncu nasıl yollanır?” diye. Yollanır. Sadece Trabzon değil, tüm takımlar şartlar uymuyorsa, sorun görüyorsa, buraya kadar getirdik demek yerine masadan kalkma refleksine sahip olmalıdır. Şartlar uygun değilse, buraya kadar geldi diye imza atmayı daha akılcı bulmak ise başka bir kafadır!

Yusuf Erdoğan’dan ne olur, ne olmaz!

Yusuf Erdoğan futbolunu geliştirip Trabzonspor’a A Takım’a, o yapı içinde de aslar arasına yükselirken, aynı süreçte sosyal yaşantısını pek düzgün planlayamıyor belli ki.

Son çıkan görüntüleri bana küstahlık boyutunda gelmedi. Samimi bir ortamda fazla samimi bir geyik belli ki. Ancak burada asıl sıkıntı Yusuf’un çevresi belli ki. Hani klasiktir Yusuf iyi ama çevresi kötü diye. Aynen öyle. Bu görüntü bir şekilde sosyal mecraya düştü. Bu kalesef Yusuf’un özür gerektirecek ilk görüntüsü değil. Sosyal mecraya düşmeyenler de var. Ahlaksız şeyler değil ama yine arkadaş ortamındaki gereksizliklerin paylaşımı. Onu da, son çıkanı da kendisi dile düşürmediğine göre arkadaş kurbanı oluyor Yusuf. Çevresinin Yusuf üzerinden attığı hava, yaptığı geyik Yusuf’un kariyerine de, emeklerine de yazık ediyor. İnsan anne-babasını seçemez ama arkadaşını seçer. Yusuf da bir hayat seçecek.

Yusuf eğer bu kafayla giderse hiçbir şey olmaz. Ancak bu yaptıklarına ‘medya abartması’ diye bakmaz da ‘nerede hata yaptığını’ anlarsa o zaman saha dışında da güzel bir örnek olur. Kendi seçimi. Kimseye kızmasın.

Asıl sorun elenmek değil

Adı konulması zor bir veda oldu Trabzonspor için.

Başkanın, “Avrupa Ligi’ne yedek kadroyla çıkabiliriz, asıl hedefimiz lig” açıklamasının üzerine gelmesi...

Ki Mbia, Cardozo, Onur, Constant’ın olduğu kadroya yedek demek mümkün değil. Onur Kıvrak polemiklerinin üzerine kaptanın talihsiz bir golüyle Avrupa’ya veda edilmesi. Ki burada faturayı Onur’a çıkarmak büyük ayıp, hatta ahlaksızlık olur. Ve tüm bunların bir Trabzon kentinin takıma sahip çıktığı bir günde gerçekleşmesi... Avrupa’da olmak-olmamak değil aslında Trabzonspor’un sorunu. Doğru hedef seçimi, o seçimin doğru anlatılması, inanılan doğrularda ısrar edilmesi asıl sorun. Bunu başarmış bir Trabzonspor her yarışta olabilir.

Uğur Demirok’u anlayamadım

Uğur Demirok, ligin orta sınıf üzeri stoperlerinden. Bunun için zaten milli takıma yükseldi, Trabzonspor’a geldi. Öyle olmasa Galatasaray da istemezdi. O Uğur, sırf söz verdi diye -bizzat Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu şahittir- Galatasaray yerine Trabzon’a imza attı. İzlediğim kadarıyla kampta da kötü değildi. Ondan çok daha vasat, hatta Trabzon formasına çok uzak arkadaşlar hala kadroda. Ve Uğur’dan ise takım bulması istendi. Bana tuhaf geldi, anlayamadım. Karara tabi ki saygı duymak gerekir ama yakın geçmişteki bazı iç sıkıntılardan yana çıkan bir faturaysa hem Uğur’a hem de bu tercihten ötürü Trabzonspor’a yazık olur.

YORUM YAZ