MENÜ

Oyun işte...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligin finali zaten içinde hedefsiz ve keyifsiz takımları da barındırdığı için Türkiye Kupası havasında geçiyordu ki, Soma faciası hepimizin aklını ve bırakın futbolu yaşam keyfimizi bile aldı. O kadar çok öykü var ki hala kulaklarımızda çınlayan, hepsi hayatı sorgulatıyor. Ve bir yandan da hayat akıyor, futbol denen oyun oynanıyor.

Bu futbolun aslında bir oyun olduğunu bize hep ‘büyük bir gerçek dram’ gösteriyor, sorumsuz takım elbiseliler, oyunu yönetmekten çok fırsatçılık yapan çok bilmişler aradan çekiliyor, yeşil saha sadece sahiplerine kalıyor. Dün de bitse de gitsek maçlarından biri oynandı Antalya’da. Trabzonspor, küme düşen rakibinin bir tık üzerinde oynayıp ihtiyacı kadar skor yakalarken, Karabük’te de Sivasspor yenilince Bordo- Mavililer, son 13-14 maçlık serisinde hak ettiği Avrupa Ligi biletini olabilecek en iyi sınıftan aldı.

Bu önemli, çünkü Fırtına sezonu geçen sezona oranla çok daha geç açacak, oyuncular gerçek bir tatil yapabilecek. Bu önemli, çünkü yönetimin önünde bence çok gerekmese de teknik heyet için düşünme zamanı olacak.

Bu önemli, çünkü şampiyonluğa oynayacak bir kadro kurmak isteyen yönetim sıkışık zamanda değil, makul sürede pazarlık yürütebilecek. Sezon değerlendirmesini sonra yapacağız ama özellikle Hami Mandıralı sonrasında Trabzonspor’un bir çıkış yakaladığı, Zeki Yavru, Özer, Bourceanu ve Yusuf başta olmak üzere soru işaretli bir çok oyuncunun kazanıldığı ortada. Gerisini kazanmak, kazanılmayacakları yollamak ve şampiyonluk kadrosu kurmak artık asıl mesele.

YORUM YAZ