MENÜ

İşler iyi giderse Burak'lı senaryo

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

*Ekstra hava ve özgüven getirir. Asla eldekiler ruhsuz demiyorumama 2010-11’deki ruhu getirir.
*Ndoye ve Rodallega’ya ekstra motivasyon getirir.
* Forma satışına artış, tribünlere heyecan getirir.
* Ersun Yanal’ın elindeki kadroya ve hücum organizasyonlarına çeşitlilik getirir.
*Sürekli bir para-pul hesabı yapılır.
* Takım içinde olsa da olmasa da ‘Burak’ın ücreti sorun oluyor’ haberleri yapılır.
* Attığı gollerin, yaptığı asislerin aldığı para bölündüğü analizler yapılır.
* En kısa zamanda Burak’ın İstanbul’a döneceğine dair özel haberler yapılır.
*Taraftar üzerinden yönetime vurmak için Burak baskıları yapılır.

İşler kötü giderse Buraklı senaryo

Burak Yılmaz’ın ardından Çin ekibi, ‘Tamam’ dese bile bu transfer gerçekten de bir transferden fazlasıdır. İyisini yönetmeye gerek kalmaz, bu işe imza atanlar keyif çatar ama kötüsü iyi
yönetilmezse o zaman yönetim çatlar. Şimdiden neden kötüsünü düşünüyorsun-düşünelim birader diyenlere de vardır kesin... O da, ‘Sonra olunca yazmak kolay’ diyecekler için!

Başkan değilsen hiçsin

Bir değil birkaç etkili-yetkili yöneticiden duymasam, ‘O kadar da değil canım, demek ki sizde bir eksiklik var’ der, geçerdim. Ancak mevzu bunca yılın birikiminden sonra iyice oturdu kafama. Türkiye’de 3. Lig’den Süper Lig’e... Bir kulüpte başkan değilseniz hiçsiniz. Alınacak oyuncuyu TV altyazısından öğrenebilirsiniz. 1 gece öncesine kadar arkasında durulan proje ertesi sabah rafa
kalkabilir. 1 hafta önce bileti kesilen yönetici 1 hafta sonra, ‘en kral adam’ olabilir. Özetle bizim memlekette sorsan herkes ‘tek adamlığa’ karşıdır, herkes çok demokrattır ama A’dan Z’ye tüm
kulüplerimizde başkandan başkası yalandır. Başkan değilsen bir hiçsin, o yüzdendir yönetimlerin içinden her dönem 3-4 başkan adayının çıkması.

Trabzonspor için sezonun adı: Yusuf

Rakamlarla bakıyoruz, Başakşehir’den Roma’ya giden, yeteneğiyle hayran kaldığımız Cengiz kardeşimizden daha iyi. Yeşil zemine bakıyoruz, 15 milyon Euro’ya transfer olan aynı arkadaşımızdan daha fazla bölgede oynuyor, her derde deva yani. Yaşları da eşit. Bana sorarsanız 15 milyon Euro barajını geçmek de, sıradanlaşmak da Yusuf Yazıcı’nın elinde. Eğer hoca ve yönetimden başlayarak tüm camia Yusuf Yazıcı’nın etrafında bir koruma kalkanı oluşturur, onu para puldan kötü arkadaşlıktan yediğinden içtiğinden, kısacası kafasıyla ayakları arasındaki koordinasyonu bozacak her şeyden uzak tutmalı. Ve tabi ki Yusuf Erdoğan. Potansiyelinin çok gerisinde dönemler geçirdi, 18 kişilik kadroda olmayı kafa olarak kendine yeterli gördü. Ancak kamptan gelen haberler bu kez farklı. Adı Visca işinde Başakşehir, sonra da Beşiktaş ile anılan Yusuf Erdoğan’ın eski günlerine döndüğü, ilk günkü gibi konsantre olduğu söyleniyor. Fakat bu konsantrasyon, ‘Nasılsa gideceğim’ konsantrasyonu mu, yoksa gerçekten Trabzonspor ile ilgili bir durum mu bunu zaman gösterecek.

YORUM YAZ