MENÜ

Hatırlatırım...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sanki hep Bordo-Mavili idareciler dışında birileri Fatih Tekke konusunu gündeme taşıyormuş gibi, kolay olanı seçip medyaya yüklenmiş başkan! ‘Spekülasyonlar oluyor, gazeteler yazıyor. Biz de nereden bilgi alıyorlar bilemiyoruz’ demiş sayın Albayrak. Aslında haklı, bilgi alamıyoruz, çünkü kendisine ulaşıp son durumu öğrenmek her geçen gün zorlaşıyor. Aslında bir cümleyle son noktayı koyabilecek olmasına rağmen hep aynı kuyunun etrafında dönüp dolaşıyor Fatih Tekke’nin transfer hikayesi... Birgün kulübün bir sözcüsü çıkıyor, “Onu ne Avrupa’ya ne de Türkiye’ye satarız” diyor, başkan uygun görürse bir açıklama lütfunda bulunup, “Kulübün menfaatleri önceliklidir. Avrupa’ya verebiliriz” diye ekliyor. Albayrak, Fenerbahçe’nin teklifini doğrulayıp, “Ama biz cevap vermedik. Zaten para da konuşmadık, takas da” diyerek nasıl bir öneriyle karşı karşıya oldukları yönünde de kocaman bir soru işareti bırakıyor. Açıkcası Fenerbahçe, Fatih Tekke’yi isterken ne teklifinde bulundu çok merak ettim. Aslında sayın başkan da haklı olabilir. Her telefona çıkacak, röportaj için vakit ayırıp saatlerce konuşacak şeyleri de olmayabilir. Çünkü Umut Bulut ve Çağdaş dışında transfer yok, Lazaroni camianın önemli bir bölümünü tatmin etmedi, herkes sineye çekti. Uzun süredir, yine yetkili ağızların açıkladığı, “Birçok yerli yıldızla ilgileniyoruz” sözleri de havada asılı kaldı. Çok istenen Bilal için Ankaragücü ve Ankaraspor’un tekliflerinin yanına bile yaklaşılamıyor, Sivaslı Hayrettin için gözden çıkarılan parayı Yiğidolar komik buluyor. Kaleci sorunu apaçık ortada dururken, Cordoba Antalya’ya uçarken kimsenin aklına gelmiyor, ardından da yine marifetmiş gibi, “Zaten hiç gündemimizde olmadı” deniyor. Konuşan idareciler birbiriyle çelişiyor, kimse net olamıyor. Bunlara, başka büyüklerin hocası ve başkanı bile yok diyerek yanıt vermek ise küçük çocukların birbirine laf yetiştirmesi kadar anlamsız ve tutarsız olur. Ayrıca Fatih’in sözleşmesinin seneye bittiğini hatırlatıp, “Ne kazansak kardır, olmazsa sözleşme uzatırız kendimizde tutarız” yaklaşımı da büyük kulüp idareciliğiyle çelişir. Sayın başkan, işin özü şu; son dönemlerin en iddialı vaatleriyle geldiniz, sadece Trabzonlular’ı değil, tüm futbolseverleri heyecanlandırdınız. Haklısınız 1 Eylül’e kadar zaman var, Trabzon mutlaka birilerini kadrosuna kadar. Ancak bundan daha önemli şeyler var. Net, açık, şeffaf ve eleştiriye açık olmak gibi. Bu sözleri siz vermiştiniz Sayın Başkan...

YORUM YAZ