MENÜ

Çok şık bir fotoğraf

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, en yakın çalışma arkadaşı Çubukçu, takımın göz bebeği 2 oyuncusu Okay ve Yusuf... Mardin’e gidiyorlar, taraftar derneğinin, “Bize misafir olun” çağrısı üzerine. Başkaları da gitse kimse, “Neden siz geldiniz?” demezdi Mardinliler.

Ancak Usta’yı, ekibini, Türkiye’nin yıldızlarını görünce hepsinin gözünün içi parlamış belli. İstanbul ile zaten ekonomik olarak iç içe olan Trabzonspor’un Anadolu’da birbirine eklediği sevgi halkaları çok kıymetli. Bu Trabzonspor sevgisinin nesilden nesile büyümesinin, Mardin’de bile Trabzonsporlu olmasının en açıklanabilir gerçeğidir.

Yeni Yusuflar’ın şansı

Yusuf Yazıcı çok özel bir yetenek. Kendini geliştiren, fırsat bulamadığında küsmek yerine güçlenen, oyun zekası fazlasıyla yüksek ve hepsinden de önemlisi giydiği formanın kıymetini bilen bir futbolcu. Kötü örneklerin kısa süren ‘artistik’ hayatlarından gereken dersi alıp daha uzun ve başarılı bir kariyer düşündüğü çok belli. Sempatikliği sayesinde semtin çocuğu olma handikapını çok az yaşıyor. Şimdi kampa yeni gençler de gidecek. Hepsinin hayali ‘Yeni Yusuf’ olmak. Olabilirler mi, neden olmasın. Ancak Yusuf’un yolundan yürümeleri şartıyla.

Doktor Muharrem Usta!

Bir kere çok net söylemek lazım ki, bireysel olarak kurumsal açıdan Trabzonspor’dan iyi kullanıyor sosyal medyayı. Tepkileri, övgüleri, heyecanı, umudu, umutsuzluluğu iyi okuyor. Doktor olmanın verdiği avantajla nabzı çok iyi tutuyor. Kâh, “Durun abartmayın, sakin” diyor... Kâh, “Paniğe gerek yok, sabır... İyi şeyler olacak” diyerek ayar veriyor. Böylece her gün TV’ye çıkıp antipatik olmasına da, kulüp sitesinden ‘resmi’ açıklama yapmasına da gerek kalmıyor. İyi kullanırsanız 140 karakter çok şeye yetiyor.

O hedef tutar mı?

Yönetimin hedefi, daha doğrusu taraftarından beklentisi; 25 bin kombine, 100 bin forma. Yeni formaların gayet beğenildiğini görüyoruz sosyal medyada. Yazın bölgeye gurbetçi akını olacağını da düşünürsek 100 bin forma çok ütopik değil. Ancak... 25 bin kombine, yani her hafta maça gelecek taraftara hitap etmek için 2 olmazsa olmaz var. Birincisi... Ya özellikle de transferde beklentiyi yükseltmeyecek, kontrolsüzce yükseliyorsa ‘hooop’ diyeceksiniz. Ya da beklentiye karşılık verecek oyuncular alacaksınız, her şeyi göze alarak. İkincisi... Sezon başladığında, hatta öncesinde takım taraftarın kafasına yatacak. Hocanın, yönetimin yattığından fazla yatacak hatta. Işık saçacak, “İlk 10 hafta olmasa bile sonrasında uçarız” dedirtecek. Ama ikisinden de uzak kalırsanız, o binler evde kalır.

YORUM YAZ