MENÜ

Arıza çıkarmak mı ‘Rıza' göstermek mi?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Güncel şartlar sebebiyle son derece mantıklı, 1-0’lık bir galibiyeti ya da tek farklı herhangi bir skoru kabullenmek. Çünkü malum; Trabzonspor geride kalan haftalarda çok puan ve kredi kaybetti. Artık rakip ismi gözetmeksizin her maçı kazanmaya mecbur. Ancak Rıza Çalımbay, biraz günü kurtarır gibi davranıyor. Önce 0-0’ı alıyor, sonra 1-0 için oyun kuruyor.

Ancak dün oyun o kadar hızlı şekilde 2-0’a geldi ki, tek farklı galibiyet stratejisini unutuverdi kendisi ve öğrencileri. Sizin atınız ne kadar hızlı, atak, sprinter olursa olsun, eğer jokeyiniz rakiplerine ‘arıza’ çıkartmakla ‘rıza’ göstermek arasında bir karar veremiyorsa o zaman o yarışta iddialı olmanız çok zordur. Kafanız sürekli gider-gelir. Kendi işlerinizi yapamaz, hep rakibe göre pozisyon alırsınız.

Ayaklar prangadan kurtuldu

Dünkü Osmanlıspor maçı da böyle gelişti. Trabzonspor arıza çıkartacak işleri ancak rakip skor bulduktan sonra yapmaya başladı. Yani önce rıza gösterdi! Hâl böyle olunca da hep Osmanlıspor’un skorları beklendi, Ankaralılar öne geçtikçe Trabzonlular bastırdı, yetenekli ayaklar prangadan kurtuldu ve son dakikada penaltıdan da olsa galibiyet geldi.

Çözümler basit

Daha görev süresinin başı ve bazı iç sıkıntılarla uğraşıyor Rıza Çalımbay, kabul. Ancak Trabzonspor izlenen, bilinen, soru işaretlerinin çözümü basit bir takım. Örneğin; Sosa bu formuyla, üstelik bu orta alan kurgusuyla zor oynar. Örneğin; Okay-Kucka ikilisinin net sonuçlar verecek alternatifi halen bulunmuş değil. Örneğin; Abdülkadir bu takımda olmalı, yokluğu çok aranıyor. Örneğin; çift forvete tamam ama bu ikili Burak-N’Doye olur mu, tartışılır.

Kazanan da haksız olabilir

Rıza Çalımbay’ın takımı dün kazandı. Ancak klişenin aksine her kazanan haklı değildir. Burak’ın, Sosa’nın, Yusuf’un, Abdülkadir’in ve artık Castillo’nun olduğu bir takım rakibi beklemek yerine rakibi zorlamalı, onlara zorluk çıkarmalıdır. Böyle kazanmak her zaman alkışı beraberinde getirmez.

YORUM YAZ