MENÜ

Seçime doğru gerçekler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray’da seçim yaklaşırken her kafadan bir ses çıkıyor. Üyesi taraftarı, iyi niyetlisi, kötü niyetlisi, facebookçusu, twittercısı, mahallenin bakkalı kasabı, basını, trolcüsü, sansasyoncusu, bileni bilmeyeni işkembeden atıyor. Kimi yanaştığı başkan adayına yaranmak için, kimi yanaşamadığı başkan adayından intikam almak için, kimi iki takipçi daha kazanmak için, kimi saflığından, kimi cinliğinden ortalığı bulandırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Kim, neye inanacağını şaşırdı. İsterseniz ortada dolaşan dedikodulara son noktayı koyalım. 5 gün kala seçimde oy kullanacakların klavuzu olsun bu yazı.

Yok artık!

İddia: Ali Fatinoğlu ve Ozan Korkut tepki oylarını bölmek için Dursun Özbek tarafından seçime sokuldular.

Gerçek: Ozan’ı yıllardır tanırım, liseden kardeşim olur. Turgay Kıran Ağabeyimin sağ koluydu. Mevcut yöneticilerin hepsinden daha tecrübelidir, genç yaşına rağmen adaylığı hakediyor. En iyi kadrolardan biri onda. En önemlisi kolunu koparsan böyle alçakça bir kumpasın içine girmeyecek karakterdedir. Yoksa Adnan Öztürk, Mete İkiz ve Burak Elmas gibi isimler girerler miydi böyle bir topa.

Ali Fatinoğlu’nu hiç tanımıyordum. Bir akşam Kalamış’ta karşılaştık. Uzun uzun konuştuk; kendini anlattı, ekibini anlattı, projelerini anlattı. Görülüyor ki yöneticilikte tecrübesiz, bazı düşünceleri en fazla güzel bir hayal olur. Fakat öyle kararlı ki; seçimi kazandığını iddia ediyor. En fazla o çalışıyor, ekibi uykuya hasret. Bir de bu işlere para lazım, kredibilite lazım. Kasa kolaylığı yapmak hep eleştirilen ancak kaçınılmaz bir son. Fatinoğlu, arkasındaki şirketle mevcut yönetimden 25 kat daha fazla ekonomik güce sahip. Bence en saf duygularla seçime giren ekip. Bölmek için seçime giriyor diyen en azından Fatinoğlu’nun heyecanından utanmalıdır.

Kulübe fatura kesti

Özellikle gazete okumayan, bilgisiz fikir sahibi sosyal medya ergenlerinin ağzında bu laf:

İddia: Dursun Özbek otelinde konaklattığı futbolculara, basketbolculara, voleybolculara, esporculara fatura kesiyor, kulübe gönderiyor.

Gerçek: Son harfine kadar doğru. Konaklattığı her sporcu için kulübe fatura kesiyor, hem de en yüksek fiyattan. Hatta espor organizasyonun başı olan yeğeninin faturasını da kulübe gönderdi. Hesap şişiriyor yani anlayacağımız dilde, sonra da kulübe fatura ediyor.

Buraya kadar korku filmi gibi değil mi!

Özgerçek: Kesilen faturalar kanun gereği. Otelinde faturasız adam konaklatır da yakalanırsan gözünü kodeste açarsın. Kaldı ki Özbek en aşağı 20 kere bu durumu şöyle izah etti: “Evet fatura kesiyorum Galatasaray’a ama kestiğim fatura bedeli kadar da bağış yapıyorum kulübe. Faturayı ne kadar yüksek kesersem bağışım da o kadar yüksek oluyor”.

Ne demek bu?

“Galatasaray ile ilgili kim gelirse, hangi Galatasaray takımı otellerimden birine gelirse bedava kalır. Yerler içerler, 5 kuruş ödemeden giderler”.

Yetmedi!

Ailesine de vasiyet etti, “Ben öldükten sonra da Galatasaray’ın konaklama sponsoru olmaya devam edin” diye.
Konu o kadar cazip ki; içinde otel var, oda var, yatak var, fatura var, kulüp var. Manipülasyona çok açık. Hele gerçeği bilmesine rağmen bu konuyu gündeme ilk getiren mevcut başkan olunca cemaati de arkasından koştura koştura geldi. Ben artık bu konuyu cahil sosyal medya ergenleri haricinde Özbek’i belden aşağı vurma operasyonu olarak görüyorum.

Başka türlü söylersek; Özbek yılda birkaç milyon dolardan fazlasını kulübe hibe etmesine rağmen bu hibe üzerinden eleştiriliyor!

Kadının adı yok

İddia: Galatasaray yönetimleri kışla gibiydi. Artık kadınlara daha fazla görev vereceğiz, ekibimizde şu kadar kadın var.

Gerçek: Bunun dillenmesi bile yine kışla dilinde oluyor maalesef, “Ekibimde şu kadar kadın var”! Tek meziyetleri kadın olmak mı bu insanların. Göstermelik olduğu aşikar! 4 adayın 15 yöneticisi var; kadın sayısı 1, bilemedin 2! Yani yine adamlar alacak kararı, kadınlar uygulayacak. Kadın başkan adayı çıkmadığı sürece bana kimse, “Galatasaray’da kadının adı var” demesin!

YORUM YAZ