MENÜ

Hakemi yenmek!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray'ı rakiplerinden ayıran en büyük özellik; gerektiği zaman dengesiz hakemleri de yenebilecek kadar inanmış ve takım olabilmiş bir kadroya sahip olması.
Beşiktaş Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe de Akhisar'a böyle bir kadroları olmadığı için boyun eğdi. Eski hakem dostlar hep söylerler, "Bir hakem istedi mi istediği takımı kazandırır". Maçın ortalarındaki 3 pozisyonda penaltı çalmayan Alper Ulusoy (ki Mariano'nun Seleznyov'a yaptığı net penaltı) 82'nci dakikada el çabukluğuyla düdüğünden penaltıyı çıkarıverdi. İnce ince doğramak böyle birşey. Hakem maç boyunca Galatasaray aleyhine çalmadığı düdüklerle hem kendini garantiye alıyor hem de puan farkının açılmasını engellemeye çalışıyor. Ya da isminden sözettirerek gündem olmak istiyor. Tam gözümün önünde ısınan Galatasaraylı futbolcular yardımcı hakeme saldırdılar büyük bir hırs ile. O da çaresizce penaltının sorumlusu olarak orta hakemi gösterdi. "Galatasaray'ın oyuna girememiş ve 40 dakikadır ısınan oyuncuları bu kadar hırsla hakeme saldırıyorlarsa nasıl olsa gol gelir" dedim yanımdakilere. 6 dakika sonra Maicon beni haklı çıkardı.
5-0'lık bir maçtan daha değerliydi Galatasaray için zor gelen bu galibiyet.

Çuvaldız takıma

Bir sürü laf ettik Galatasaray'ın karşısında duranlara. Takımın hiç mi kabahati yok! Başta Belhanda olmak üzere tüm takım öğrenmiştir herhalde gevşemenin sonunun yere yapışmak olduğunu. 2-0'dan sonraki laubali hareketler en azından Galatasaray gibi bir büyüğe yakışmıyor. Rakibe saygı duymak hem konsantrasyonunuzu diri tutar hem de centilmenliğinizin göstergesidir. Ayrıca düşmenizi bekleyen pusudakilerin hayal kurmasını bile engeller.

Sami Yen'in yolları tamam

Stat açıldığından bu yana bir karambol vardı. Girmek ne kadar zorsa çıkabilmek de o derece imkansızdı. Arabayla koltuktan nizamiye kapısı 1 saat sürüyordu. Cendere Yolu, Vadistanbul derken bu süre birkaç dakikaya inmiş. Keşmekeşten kaçan sosyetik taraftarın da stada geri döneceğini düşünüyorum. Şampiyonluk kovalayan bir takım yaratmak kadar önemli taraftarın konforunu düşünmek. 6 ay önceki yazımda şikayet ettiğim bu aksaklıklar tam manasıyla giderilmişse birşeyler yolunda gidiyor demektir. Ne de olsa en ağır dille eleştirirken yapılan güzel şeyleri de yazmak görevimiz.
"Rakibi küçümsememek, her zaman doğru olanı yapmak, gerektiği durumlarda hakemi doğruya yönlendirmek, çok çalışmak ve iyiliğinizi istemeyenlerin her köşe başında olduğunu unutmamak" bu günlük son cümlem olsun.

YORUM YAZ