MENÜ

Galatasaraylılık

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sarı Kırmızılılar lige beklenenden de iyi başladı. Neredeyse yıllar sonra ilk defa stat çıkışında asık suratlar, sinirden edilen küfürlerden uzak bir insan topluluğuyla beraber otobüsümüze yürüdük. Dönüş yolunda, Galatasaraylılar Cemiyeti'nin maç günleri Levent'teki dernekten kaldırdığı otobüste bu kez neşe vardı. Kardeşlerim ve ağabeylerim ile yıllar sonra stattan futbola doymuş olarak Cemiyet'e döndük. 8 yaşındaki oğlum Aslan da eve gidene kadar Gomis'in ve Belhanda'nın gollerini anlattı. Futbolu bu kadar öğrendiğinin ilk defa farkına vardım. İnsanın çocuğunun büyüdüğünü izleyebilmesi gerçekten müthiş yoğun bir duygu.

Neticede takımın oyunundan herkes memnun. Golleri, saha içi dağılımları, 60'ıncı dakikadan sonra yorulan takımı herkes yazacaktır. Ben size maçın görünmeyen yanlarını aktarmaya çalışacağım.

Ücrete dahil olanlar

Futbolcunun ücretinin içinde taraftarı memnun etmek de var. Kenarda ısınırken tribünün o bölgesinde bulunan taraftarlarca yapılan çağrılara uymak da o ücrete dahil. Özellikle Selçuk, Yasin ve Sinan bu çağrılara uymadıkları gibi alaycı gülüşlerle onları bağırlarına basmak isteyen taraftarlarla bir nevi dalga geçmeleri Galatasaray kariyerlerinin sonunu getirmiştir. 20-30 saniyelik bir sıcaklık orada bulunan taraftarların belki de hayatları boyunca unutmayacakları anılar arasında yerini alacaktır.

Şu asla unutulmamalıdır; futbolcular topluma örnek olmak zorundadırlar. Bu da aldıkları ücretin karşılıklarından biridir.

Tevazuyu rehber, kibiri ise defterinde barındırmayan Tevfik Fikret ve Metin Oktay gibi isimleri bünyesinde bulunduran camiaya yakışmıyor bu tür haller. Birileri bu arkadaşlara Galatasaraylılığın ne demek olduğunu öğretse hiç fena olmayacak.

Saygı duruşu saygısızları!

Ülkemiz zor günler geçiriyor. Neredeyse hergün bir şehit haberiyle güne başlıyoruz. Futbol ailesi de pankart, tezahürat ve saygı duruşuyla bu acıyı biraz olsun dindirmek için uğraşıyor. Ancak kaş yaparken göz çıkarıyoruz. Saygı duruşu kutsaldır; o esnada saçını, başını, oranı buranı kaşımayacaksın. Kafanı baykuş gibi bir o yana bir bu yana çevirmeyeceksin. Altı üstü 1 dakika başını öne eğip duracaksın, o kadar.

Burada kulüplere çok büyük görev düşüyor. Yüzbinlerce gencin içinden sıyrılabilmek için hayatlarının öğrenme yaşlarını salt futbolla geçiren bu çocuklara yardımcı olmaları gerek. Belki fizik, matematik öğrenmek için geç kalınmış olabilir ancak hal ve gidişi düzeltmek hâlâ çok mümkün.

YORUM YAZ