MENÜ

Galatasaray'da en zor günler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ancak unutmamak gerek ki aynı oyuncular 2 hafta önce sahada bir büyük içmişler gibi dolanıyorlardı. Ne oldu da aynı futbolcular bu kadar kısa zamanda canlarını dişlerinin arasına almış gibi mücadele etmeye başladılar. Kafamda 2 çözüm var, birincisi ve umarım doğrusu; herkes kendi yerinde bildiği gibi oynarsa bu takım herkesi yener. Ekibin üzerinden kendi sisteminden taviz vermeyen hoca baskısı kalkınca çocuklar ferahladılar ve en iyisini oynamaya başladılar.

İkinci çözümüm biraz kafa karıştırıcı; futbolcular hoca seçiyorlar ve kafalarına uymayanı göndermek için ellerinden geleni yapıyorlar ya da daha doğrusu ellerinden gelebileceği yapmıyorlar. Başarısızlık durumunda 30 futbolcuyu gönderemez bir yönetim ama bir hocanın kellesini bir dakikada alabilir. Eğer durum böyleyse Florya'da yönetimi futbolcular ele geçirmiş demektir ve en ufak bir anlaşmazlıkta yine darbe yapacaklardır. Ya "Çok video seyrettiriyor" ya da "Çok fazla koşturuyor" diyerek kelle isteyeceklerdir er ya da geç. Pozitif bir insan olarak bildiğimiz Hamza Hamzaoğlu'nun bu duruma dikkat etmesi ve gardını alması kendi geleceği açısından en sağlıklısı olacaktır.

Skor ve oyun güzel ama...

5-0'lık bir sonuçla sahadan ayrılan takımı eleştirmek cesaret işidir. Ne yapayım yani susup oturayım mı? Çoğunluk gibi yapıp 3-5 iltifat, kan uyuştu falan demek, sürüye katılmak en kolayı ama bana uymaz. Maçta Muslera'nın net 2-3 kurtarışı var. Gol olsa kimse gıkını çıkaramaz, hele Hasan Kabze'nin karşı karşıya pozisyonunda çok iyi kalecilik bile yeterli değil, vuran da kötü vuracak, şans da yanında olacak. Golden önce bile ciddi atakları vardı Konyaspor'un. Farklı skor atıp-atamama farkı ile geldi. Skor büyüdükçe de Galatasaray kaliteli ve pahalı ayaklarıyla sahaya domine etti. Son 15-20 dakikada da iyi oynamaktan sıkılıp 2 hafta öncesine döndüler. Bu kısa zamanda bile şans yanında, Muslera gününde olmasa birkaç gol yiyerek taraftarının tavan yapan coşkusunu burabilecekti. Demek istediğim Galatasaray hala kırılgan bir takım; kimse yaşanan bunalımın tamamen bittiğini sanmadan maksimum konsantrasyonla çalışmalarını gevşetmesin. En zor günler bunalımdan çıktım sanılan günlerdir; hala o bunalımın kırıntısının varlığını hissetmek daha ağır bir travmaya yol açar, aman dikkat.

Metro açılmadan rahat yok

Passolig, baskılar ve yaşanan binbir aksilik Galatasaray taraftarını bezdirdi. Takımın da iyi futbol oynayamaması tuz biber oldu. Ancak tüm bunların ötesinde Yeni Sami Yen'in en büyük sıkıntısı yılan hikayesine dönen metro arızası. Neredeyse inşa edildiği kadar süre geçti ve hala arıza bulunamadı, arayan da yok zaten. Topuyla tüfeğiyle Galatasaray'ın üzerine gelen bürokrasiye inat Mersin İdmanyurdu maçında otobüsle, aktarmayla, yaya ya da bisikletle tüm Galatasaraylılar'ın Yeni Sami Yen'i doldurması gerek. Son haftalardaki cesur ve pozitif futbolundan dolayı taraftarların bu takıma o stadı doldurma borcu var. Plan, program, antrenman, form, şans mans bilmem ben. Galatasaray çok uzun süredir hep Ali Sami Yenilme gibi oynuyordu. Şimdi Ali Sami YEN gibi oynuyor. İlk aşamada Sarı Kırmızılılar'a gönül verenlere bu da yeter.

YORUM YAZ