MENÜ

Durmayalım düşeriz

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bu laf ilk defa Cumhuriyet'in 10'uncu yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Galatasaray Lisesi'nin çatısına dev harflerle yazılmıştı. 80 yıl sonra bu lafı Galatasaraylı futbolcuların kulağına bağırarak söylemek lazım.

Her takım Balçova değil, bir maç bitince sıradaki maça en ufak bir yararı yok, bitince bitiyor maç. Mersin İdmanyurdu 3 gün önce 9 gol atan Galatasaray'ı ilk devrede evire çevire dövdü. 2 gol attı 3 tane de kaçırdı, sağdan, soldan, ortadan, kornerden; her eline geçirdiği yerden hırpaladı. Forvetleri daha becerikli, Muslera süper bir kaleci olmasaydı büyük bir şok Sarı Kırmızılılar'ı bekliyor olacaktı. Ama büyük takım olmak böyle bir şey, ufak bir dokunuşla önce denge sonra da üstünlük sağlandı. Devre arasında sanırım Hamza Hoca her futbolcusunu teker teker uyarmıştır. Sahada neden durduğunu bilmeyen Emre'yi de layık olduğu yere çekti, kulübeye. Bir-iki maç iyi oynamakla olmuyor bu işler. Galatasaray'da kalıcı olmak istiyorsan her maç aynı performansı göstereceksin, asla şımarmayacaksın, olmadan oldum sanmayacaksın kendini, orta sahadan gelişigüzel kaleye şut çekmeyeceksin. Neticede Hamit oyuna girdikten sonra Sabri de ileri çıkma fırsatları yakalayarak 2 asistle yıldızlaştı.

Hakan örnek bir futbolcu

İkinci devreye çok olmasada iyi başlayan Galatasaray yavaş yavaş üstünlüğü ele geçirdi. Önce beraberlik sonra da galibiyet golü geldi peşinden de liderlik. Atatürk boşuna dememiş, "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim". Buna en iyi örnek Hakan Balta. Futbol yaşamı boyunca futbol oynamaktan başka düşüncesi olmadı. Her hocanın değişmez oyuncusu oldu. Kulübeye gittiğinde mızmızlanmadı, oynadığınıda terinin son damlasını akıttı. Semih'in sakatlanarak oyundan çıkmasından sonra defansa geçti ve bir pozisyonda 2 kere golü önledi, galibiyetin en büyük mimarı oldu.

Sneijder'ın menaceri sussun

Galatasaray'da göze batanlar Sabri, Telles, Burak ve Hakan. Chedjou hayati iki hata yaptı, onları yapmasaydı o da göze batacaktı. Muslera inanılmaz bir kaleci, Semih'in umarım ciddi bir durumu yoktur. Sağlık 1 milyon golden önemli. Umut maç boyunca koşmaktan öte birşey yapmadı diyecektim ama galibiyet golünü atarak kötüler listesinden çıktı. Hamit değerli bir kumaş gibi, ne kadar kullanırsan kullan kalitesinden birşey eksiltmiyor. Burak önceki maçlara göre daha fazla ayakta daha az ofsaytta kaldı, bu iyi bir haber. Selçuk eski günlerindeki kadar olmasa da yakın eski günlerinden daha iyi. Son olarak da Sneijder; takımın uluslararası yıldızı ama Mersin karşısında hiçbir şey yapamadı desek doğru olur. Kötü olduğunun kendi de farkında ve eksiğini hakemle dalaşarak kapatmaya çalıştı. Türkçede buna tribüne oynamak denir. Menaceri konuştukça Hollandalı yıldız kötü oynuyor ve o da hakemlerle konuşmak istiyor. Takım için oynaması hem kendi hem de Galatasaray için daha iyi olacaktır.

10 numara Yenilmez Arma

Basketbolda elde edilen başarıyı iki cümle ile de olsa dile getirmek istiyorum. 10 kişilik maç kadrosunu gençlerden oluşturan, bunlardan sadece 7'sini oynatan, kaçanlar, sakatlar ve bir tek seyircisinin maçı seyredememesine rağmen basketbolun en iyilerinden Olimpiakos'u yenerek son 16 takım arasında yerini aldı. Başta Ergin Ataman olmak üzere direnen Yenilmez Arma'ya koca bir alkış.

YORUM YAZ