Yıldızı yok, ruhu var!

Beşiktaş, bu ay sonu Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacağı için sezonu ilk açan takım oldu. Herkes tatilde stres atarken Kartal, Almanya’da kampın ilk etabını tamamladı. Yıllardır takip ediyoruz kampları... Mukayese edersek, en ‘sönük’ olanı diyebiliriz. Amokachi, Pascal, Sergen, İlhan, Guti, Quaresma gibi klas isimler yok. Böyle olunca da, heyecan ve görsellik eksik. Fakat öne çıkan bambaşka bir durum var: Takım ruhu. Silik bir kavram olsa da açmaya çalışalım... Takım içinde; yaşlı-genç, yerli-yabancı ayrımı yerine, güzel bir karışım var. Uyum, birlikte hareket etme, her geçen gün biraz daha üstüne koyma çabası... Bu olgun durum, sahaya ne kadar yansır işte önemli olan bu. Merak edilen şu; yıldızlar mı, takımı başarıya taşır, yoksa makina dişlisi gibi olgun ekip mi? Bize göre hiç biri! Yönetim, böyle güzel bir takım topluluğuna mutlaka 3 tane çok üst seviyede yıldız katmalı. Maçı çevirecek, oyun sıkıştığında anahtar görevi yapacak ve aynı zamanda tribünlere heyecan verip taraftarı stada çekecek isim getirmeli. Hem de ivedi olarak... Şampiyonlar Ligi, tüm masrafları karşılar, para ile satın alınamayacak prestiji de yanında kar kalır!

En pahalı kamp

Almanya kampı Kartal’a özel uçak ile birlikte 200 bin Euro’ya mal oldu. Fakat otelin mükemmel şartları, bunu sorun haline getirmedi. Taraftarın geçen yıldan kalma, bu yıl da süren hareketleri yüzünden kamp parası kulübün kasasından çıktı. Zira hazırlık maçı oynatılmadığı için gelir de elde edilemedi. Beşiktaş’ın dün boşalttığı otele Hertha Berlin yerleşti. Onlardan da, Lazio devralacak...

Yönetici akını

Kampta en çok rastlananlar yöneticiler oldu. Kafile başkanı Mete Vardar’ın yanısıra, Erdal Torunoğulları, Ahmet Ürkmezgil, Ahmet Nur Çebi ve Metin Albayrak, Almanya’ya gelip takımla ilgilendiler. Başkan Fikret Orman’ın ise İngiltere etabının son haftasını takımla birlikte geçirmesi bekleniyor.

Bilic’in sistem arayışı

Hırvat hoca, yeni sistem arayışı içinde. İlk tercihi ise 4-4-2. Bunu gerçekleştirmek için de, yapılacak transferler belirleyici olacak. Asıl önemli olan ise, bir sisteme bağlı kalmadan, rakibe ve skora hatta oyuncu değişikliklerine göre sistemler arası geçiş sağlamak. Bilic, “Aynı maç içinde, birden fazla sistem değişikliğine gidebiliriz. Bunun çalışmalarını yapıyoruz” diyerek kafasındaki planı ortaya koydu.