Yabancısız olmaz

Beşiktaş’ın kadrosu bireysel olarak ülkenin en iyisi.. Ancak alternatifsiz. Genel olarak baktığımızda takımın iskeletini oluşturan kadrodan, bir oyuncu aksayınca perde kopuyor. Bugün Rüştü, Toraman, Gökhan, Üzülmez, Tello, Cisse, Delgado, Bobo, Nobre, Holosko ve Serdar Özkan’ı da koyarsak tam 11 kişinin yedeği yok. Aslında var da, yerlerine oynadıklarında aynı performansı verebilecek düzeyde değiller. Özelilkle yabancı transferi konusunda yapılan hatalar sonucu gelinen nokta tehlikeli. Bir yabancının oynamaması büyük sıkıntı yaratıyor. Ricardinho her ne kadar yedekte beklese de, saha içinde görev yapanların gözü sürekli kulübede oluyor. Kritik maçlarda, alınan galibiyetlerde, yerlilerden çok yabancıların payı var. Nobre, Bobo, Delgado ve takıma sonradan katılan Holosko ile birlikte, Tello ve Cisse’nin de kazandığı puanlar ortada. Bunun için eldeki yabancıların verimini artırmak, sakatlık ve cezalardan korumak için herkesin ayrı bir hassasiyet göstermesi gerekir. Bu gerçeği ortaya koymuşken, yabancılara da haksızlık etmiş olmayalım. Artık dünyada starlar tek başına bir işe yaramıyorlar. Bunun en iyi ve son örneği Real Madrid’in Şampiyonlar Ligi’ne yaptığı dramatik vedadır. Yıldızlar topluluğu İspanyol devi, İtalyan temsilcisi Roma’ya her iki maçta da yenilip elendi. Roma iki karşılaşmada da takım oyununu öne çıkarıp, sonuca gitti. İşte, buradan yola çıkarak, eldeki bütün kadronun imkanlar ölçüsünde tavan yaptırılması zorunludur. Burada ilk adımın da yabancılardan başlatılması şarttır.
Liderlik koltuğunda oturan Kartal’ın, önünde artık bir kaç tane rakip var.
Önce kendisi. Son haftalarda camia bunu aşmış görülüyor. Hakemlerden yana da şimdilik önemli vukuat olmadı. Amatörce yenilen gollere, derbiden sonra yine devam edildi. Sakatlıklar can sıkmayı sürdürüyor...
Beşiktaş’ın hesabı kitabı önünde. Fikstür avantajı da var. Çıkıp kalan 9 maçı da kazanacak.
Bu, ‘dokuz doğurmak’ gibi zor olsa da, bu güç, imkan, kalite fazlası ile var.