MENÜ

Sömürgeciler!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir tarafta, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un kombine satış rakamları var. Diğer yanda Beşiktaş’ınki.. Kartal bu konuda sınıfta kalmış durumda. Henüz iki binlere ulaşamamış. Bunun en büyük nedeni İnönü Stadı... Zira yönetim büyük bir hataya imza atıp, daha tüm izinler alınmadan önce Kasımpaşa, ardından Olimpiyat Statları’na kombine satacağını; bir tane alana, bir tane de eşantiyon verileceğini duyurdu. Yeniden İnönü’ye dönüş olduğu ise yeterince duyurulamadı.
Bu madalyonun önde olan tarafı. Bir de arkadan bakalım. Sayıları yüzün üstünde olan resmi dernek var. Hepsinin bakanlar kurulu gibi görev bölümü yapmış yöheticileri... İlk yaptıkları iş, kendilerine Beşiktaş amblemli kart bastırmaları olan bu şahıslar, hep farklı şeyler peşinde koşarlar. Kongrelerde mantar gibi ortaya çıkarlar. Özellikle yemekli, konaklamalı etkinlikleri kaçırmazlar. Ancak işin içine kulüp menfaati gelince, ara ki bulasın.
Geçenlerde Fulya ile ilgili bildiri yayınlandı, dernekler adına. Ya, insan bir gider de, bakar. Fulya’da artık altyapı eğitimi olur mu? Dört taraf gökdelenlerle dolmuş, nefes alacak durum söz konusu değil. Üç yan, vızır vızır işleyen yolla kaplı. Yakında içinden de tramvay geçecek. Hani amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Bekliyorum, ‘800 oyumuz var’ diyen, dernek, grup, cemiyetler kaç tane kombine almışlar. Sömürmekten başka ne yapmışlar? “25 milyon taraftar var” deniliyor. 15 milyonunu kenara koyalım. Gerisi 50 Euroluk lisanslı ürün alsın, bakın neler oluyor. Bunlara öncülük edecek bir tek dernek yönetimi olmaz mı?.. Artık sömürgeciliği bırakıp, elinizi taşın altına sokun. Beşiktaş için.
Bir öneri de kulübün tekzip geçmekten öte, bir işe yaramayan internet sitesine... Satılan kombinelerin kimlere ait oluduğunu içeren liste yayınlayın da, herkes kimin ne olduğunu görsün. Satışlara katkınız olur.
Rekabet çamur atmak mı?
Sinan Engin ile röportaj yaptık. Beklediğimizin üstünde tepkiler geldi. Merak edilenleri sorduk. O, içten ve dürüstçe karşılıklar verdi. Buraya kadar her şoy normal. Ancak hemen ertesi gün, bazı meslektaşlarımızın çıkıp da Engin’i, hem de yönetim adına görevden almalarını(!) yadırgadık. Gazetecilik tıpkı takımdaki oyuncular gibi rekabet ister ki, ortada kalite olsun. Ancak bunu yaparken, emeğe saygısızlık, ya da birilerine çamur atmak kişiye ne kazandırır, orası meçhul. Şimdi çıkıp, ‘ne alakası var’ diyecekler belki. Ancak madem yönetimin böyle tasarrufu vardı da, bugüne kadar neden bu haber bekletildi. Bir yerlerden emir alınmadıysa ki, hiç sanmıyorum, amaç nedir. Şunun da altını çizelim. Beşiktaş’ta başkanlık sistemi vardır. Yönetim, tüzük gereğidir. Doğru ya da yanlış, tarz bu. Bırakın hoca, menacer ve oyuncuları.. Malzemeci, garson, ofisboy gibi alt hizmetlerde görev yapanlar bile başkanın isteği ile gider, ya da gelirler...

YORUM YAZ