Şampiyonluk kupası kulübede!

Sezon başından beri üst üste üç maç aynı kadro ile oynayamayan Beşiktaş, bunun sıkıntısını yaşadı. Sırf bu yüzden kolay maçlarda puanlar kaybedildi. Teknik ekibin bu eksikliği ve hakem hataları olmasaydı, puan farkı bugünkünün 10 katı olurdu! Kulübede bir de bunun tam tersi durum söz konusu... Herkesin gözünden kaçtı. Bize göre asıl başarı oradan kaynaklanıyor.
Olay şu; Önce yılın stoperi diye Diatta alındı. Ardından ‘Boğaz’ın Maradonası’ Higuain! İkisi de kulübeye hapsoldu, ses çıkmadı. Ardından Rüştü Reçber kalesini Hakan’a bıraktı. Son dünya kupasında Brezilya Milli Takımı’nda oynayan Ricardinho, genelde kızakta kaldı. Fenerbahçe’de harikalar yaratan Nobre, unutulur hale geldi. Geçen sezonun kilit isimlerinden Koray ve Burak ilk yarı boyunca fazla şans bulamadı. Son haftalarda takımın golcüsü Bobo benzer akıbete uğradı. Bunlara takımdaki neredeyse bütün oyuncuları örnek verebiliriz. Ancak bugüne kadar, yedeklerden numunelik de olsa çatlak ses çıkmadı. Kulübede, hatta tribünde oturanlar bile sahadakiler kadar heyecan yaşadı. Böyle olunca oynayanların; kenara baktıkça iştahları açıldı. Eğer bugün Beşiktaş liderlik koltuğunu bırakmıyorsa, burada en büyük pay kulübenindir. Bu forma yarışı, çalışma azmi ve yardımlaşma, takıma yıllardır kaybedilen öz güveni geri getirdi. Ekip gol yiyince, aynı üzüntüyü bütün kafile yaşıyor. Gol atınca, bu kez aynısı sevinçte gözleniyor. Klasik olarak kullandığımız, ‘kolej havası’ ruhu geri dönmüş durumda.
Gizli el devreye girmezse
Bir kez daha tekrarlayalım, Beşiktaş’ın şampiyon olmasını isteyenler kadar, istemeyenler de var. İstanbul Büyükşehir Belediye maçı bu açıdan dönüm olacak. Kartal, Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki bu sınavı kayıpsız geçerse, arkası çorap söküğü gibi gelir. Belediye genelde büyük takımlara karşı iyi mücadele eden, sert futbol oynayan ve gole giden bir yapıda... Üstüne üstlük buna ligde kalma riski de eklenince, moral bulmak isteyeceklerdir. Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor engellerini kolay aşsa da, henüz işi garantiye alamadı. Eğer her sene yaşadığımız futbolumuzun gizli ve kirli elleri devreye girip bir anormallik yaratmazsa, Belediye endişesi sona erer. Burada ilk adımı maçın hakem triosu, ardından Beşiktaş teknik ekibi, futbolcusu ve taraftarı atacaktır.