Sağlam'ın sakladığını açıklıyorum

Ertuğrul Sağlam konusundaki görüşümü başından beri herkes biliyor. Sağlam, Beşiktaş’a çok erken geldi, kaybetti! Normal şartlar altında Beşiktaş’ın forması ligi ikinci bitirir. Böyle kaliteli bir kadro ancak bu kadar kişiliksiz oynatılır. Sadece Belediye ve Oftaş maçları bile alınsa, bu ekip şampiyon olurdu. Gerisini söylemeye gerek yok. Ancak takımın önünde en büyük engel Sağlam’dı. Buna rağmen Kartal’ın hocaya rağmen şampiyon olma şansı vardı, bunu da hakemler engelledi. Ancak hocayı bu kadar eleştirirken, hakkını da vermek lazım. Sağlam sportif anlamda sıfır çekse de, diğer alanlarda kulübe büyük kazanımlar sağladı. Mesela, görevde olmasaydı, stad projesi hayata geçmezdi. Diğer bürokratik tıkanmalar bu kadar kolay aşılamazdı.
Asıl konu transfer. Sağlam bugüne kadar medya önünde açıklamadı. Ancak bizzat bana söyledi. İşte Sağlam’ın ağzından çok eleştirilen yabancı transferleri... “Diatta’yı ben almadım. Eski menacerimiz Ali Gültiken getirdi. Higuain’i izlettirmiştim fakat son kararı yönetim verdi...”
Sağlam, özel sohbette böyle derken, medya önünde bu oyunculara neden ve niçin sahip çıktı bilemiyoruz. Bu persfektiften baktığımızda, kendisine şunu sormak lazım, “Madem öyle, neden karşı çıkmadın” bu yanlış transferden daha da tehlikeli durum!
Transfer arayışlarına bakıyoruz. İlk tercih edilen ülke Belçika. Geçen Cem ağabey (Dizdar) yazdı. O ülkenin en iyisi Ahmed Hassan. Rusya’da futbolcu bakılıyor. O ülkeden Gordon’dan daha düşük kalitede biri ancak alınabilir. Yani komedi. Yine bildik menacerler tesislerde yatıp kalkıyor. Sayın Başkan dikkat; paralar birilerini avuçlarını ovuştuuyor.
Nobre’nin getirdiği...
Röportajda, Nobre, “Sözleşmem seneye bitiyor, ayrılacağım” dedi. Kendisini tebrik etmek lazım direkt konuştu. Bundan önemlisi O’nu bu hale neler getirdi, bunun cevabı takımın içindekileri ortaya döker. Ayırca sadece sözleşme gereği önümüzdeki sezonda kalmak isteyen oyuncu ne kadar faydalı olur ayrı konu...