MENÜ

Onlar suçlu değil

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kampta yaşanan olay, birikimin patlamasıdır. Bir başıboşluluk var. Kimse kimseyi takmıyor. Teknik ekibin oyuncular üstünde ağırlığı yok. Sağlam, teknik direktör havasından çok, takımın yaşlı oyuncusu gibi. Kendisini hiç tanımayan biri gelip idmanı izlese; “Bu takımın hocası yok mu” diye düşünür.
Menacer Sinan Engin ise kendi halinde. İçerde disiplini kuramadı. Oyuncular arasında iletişim, medya ile olan diyaloglarda hep geride kaldı. Yaşanan istenmeyen olaylara başında değil de, sonunda müdahale etme yolunu seçti. Ve yönetim. Kafile başkanı olarak kampta bulunan Genel Sekreter Kenan Öner, bizzat icraatın içinde olmadı.
Ve yine en kolay yol seçilip, oyuncular kadro dışı bırakıldı. Bu durumda cezalandırılan olaya adı karışanlar değil, kulüptür. Her şeye rağmen Üzülmez gibi tecrübeli bir kaptan ve bana göre Türkiye’nin en iyi 3 stoperinden biri, şampiyonluk bekleyen takımın kampından gönderilmez. Basarsın en ağır para cezasını, otururlar yerlerine. Bir de kendini kurtarma adına Sinan Engin’in yaptığı açıklama komedi tiyatrosunu andırdı.
Bu elbette bir tarz, ancak futbolcuya ne verirsen onu alırsın. Ortada Levent Kızıl örneği var. Kızıl, Milli Takım kampında bütün bunlara çok iyi örnek oldu. Bugün tez haline gelip kulüplere öğretilmesi gerekir. Kızıl, “Yemekten sonra kimse yerinden kalkmıyor, saatlerce muahabbet ediyor. Gülüyor eğleniyor. Başarının arkasında bu ortam var” demişti. Kızıl ve Fatih Terim kampı ziyarete gelecek, bir-iki gün daha kalmasını sağlayıp, ‘ders’ alın! Şimdi böyle bir kamp ortamında asıl suçlu kavga eden iki takım kaptanı mı, yoksa sadece adları olan yönetim, teknik ekip ve menacer mi?
Karar sizin.

YORUM YAZ