İçeridekiler

Beşiktaş, sezonun en kritik döneminde. Kupa ve lig hedefine giden yolda, belirleyici maçlara çıkacak. Beklenti; ilk başta yönetim olmak üzere; taraftar, futbolcu ve teknik ekibin güç birliği etmesi. Aksayan ya da motivasyonu olumsuz etkileyecek her şeyin üstünü örtmesi. Yönetim dışında bu oluyor. Maalesef yönetim içinde durum tam tersi! Beşiktaş Genel Sekreteri Mesut Urgancılar'ın önceki gün yaptığı, "Öncelikle amacımız şampiyonluk yolunda elimizden geleni yapıp şampiyonluk kupasını kaldırmak. Sergen Yalçın'ın yeni kontrat konusuna daha sonra bakılacaktır" açıklamaya bakar mısınız! Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Önce Sergen hoca çıkıp, bunun sürekli gündeme getirilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. “Beşiktaş ile para konuşmam. Uzat derler uzatırım, git derler giderim. Hedefimize yürürken sözleşme konuşulmasından büyük rahatsızlık duyuyorum” dedi.

Ahmet Nur Çebi noktayı koymuştu

Başkan Ahmet Nur Çebi, 2-3 milyon lira zam yaparak 2 yıl sözleşme uzatma düşüncesinde olduğunu ekibine bildirip nokta koydu. İşte böyle bir ortamda genel sekreterin çıkıp yangına benzin dökmesine anlam veremedik. Aklımıza Mustafa Denizli hocanın o efsane sözü geldi: İçimizdeki İrlandalılar... Gelinen noktada durum işte bu. Beşiktaş’ın rakibi yarıştaki takımlar, MHK falan değil. İÇERİDEKİLER!..

Kartal uçup gider

Kara Kartal’da bu olumsuz duruma rağmen Sergen hoca ve ekibi iyi çalışıyor. Cenk Tosun ve dün eklenen Gökhan Töre dışında eksik yok. Forma rekabeti en üst düzeyde. Takım içinde problem yaratan olmadı. Disiplin, çalışma arzusu, iki kupaya birden olan kazanma inancı tam. Takımın penceresinden bakıldığında birçok artı var. Beşiktaş, sakin kalıp motive olarak gerçek kimliğini bu üç maçta ortaya koyabilirse rahat kazanır. İlk yarıda çok daha kötü durumda iken bunu yaparken hiç zorlanmamıştı.