Delgado'suz da olur

işin iç yüzünü bilmeyenler, çıkıp Mustafa Denizli’yi suçluyor. Her maç sahaya farklı kadro çıkarıyor, takımın iskelet kadrosu oluşmadı diye... Evet bu doğru. Ancak önce bunu nedenlerini ortaya koymak lazım. Cisse ile başlayıp, Gökhan ve Sivok ile süren kırmızı kartlar. Ardından İbrahim Üzülmez’e verilen üç maç ceza. Delgado, Holosko, Ekrem ve Rüştü’nün sakatlıkları... Doğal olarak kadro istikrarı kurulamadı. Yoksa kadroyu 22 kişide tutmak istediğini açıklayan Denizli’nin aklında 14 oyuncu vardı. Yani her maça aynı onbirle zorda kalmadıkça yola devam etmek. Fakat bir türlü bu ortam oluşmadı. Dün bunlara bir yenisi daha eklendi. Matias Delgado idmanda sakatlandı. Burada kafamın karıştığı olay şu, Arjantinli haftalardır İtalya’daydı. Gelir gelmez takımla idmanlara başladı. Trabzon maçında ikinci yarı oyandı. Devre arası kampı görmeyen, uzun süre klinikte kalan bir oyuncuya bu kadar yükleme yapılması doğru olamaz. Zaten bu kontrolsüz yüklenme adale gerilmesine neden oldu. Yazık oldu. Ancak Beşiktaş büyük takım. Çok güçlü ve alternatifli kadrosu var. Elbette Delgado’nun yeri, klası, stili farklı. Ancak yeri dolmayacak kimse yoktur. Şampiyonluk yolundaki bu önemli virajda Kartal, kaptanın yokluğunda da kazanır. Yeter ki inansın. Bu sakatlık da teknik ekibe ders olun.

Dernekleri kapatın!
Gündem çok yoğun olduğu için biraz geç kaldık. Yüzün üstünde Beşiktaş derneği var. Amaçları güya hizmet. Son olarak Ankara’da yapılan toplantıya Anadolu Beşiktaşlılar Derneği, protesto amacı ile katılmadı. Sen kulüp başkanını sen hangi kimlik ile protesto edersin? Kimsin, nesin! Beğenmediğin konu mu var, gidip toplantıda söylersin. Olmadı, kongrede söz alırsın. Burada isimler önemli değil. Makama saygıdır öne çıkan... Yönetime düşen, bütün dernekleri kapatıp her il, ilçe ve imkanlar ölçüsünde köylere kadar Beşiktaş temsilciliği açılmalıdır. Bir sözümüzde mali kongreyi ibra etmeyenlere... En doğal haklarıdır. Tepkilerini bu şekilde dışa vurdular. Ters gelen, bunu mahkemeye taşıma yüzsüzlüğüdür.