MENÜ

Teferruat budur!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

30. dakika ama en önemli not... Trabzon’da Yattara’nın atığı gol. Tribünler canlandı, Galatasaray mı? Kıpırdadı. O ana kadar Oftaş birşey yapmıyor. Ev sahibi de, hiçbir şey yapmıyor. Servet’in şahane kafa vuruşu ve Recep’in aynı güzellikte kurtarışı hariç. İtilen kakılan top ve sabırla bekleyenler... Tribünler canlandı, takım hareketlendi, gol de geldi... Sağdan gitti Arda, ustaca yapım, yine genç yıldız mamulü. İçeri kesiyor, Şükür’de kesme vuruyor. Bilardonun klepsi gibi... Şimdi rahattır ev sahibi 1-0. Devre biterken Balta, gelen topa olağanüstü vurdu, oldu 2-0... Bu vuruş anlatılmaz... Yaşanır. Yaşadık.
Türkiye gariplikler ülkesi...’Dünya kulübü, Avrupa’yı büyüleyen ekip’ sıfatlarına mazhar Fenerbahçe, koskoca sezonda yazıyla sıfır (rakamla 0)çekiyor. Ne Türkiye Kupası ne de Süper lig. Ya gariban(!) Galatasaray? İki yarışta da, ezeli rakibini geçiyor. Üstelik hiç kimsenin ‘tık’ bile diyemeyeceği, tertemiz bir yarış. Bakmayın bir kısım duayenin(!) ‘vıdı vıdı’ etmesine. O kaset bildim bileli devrede. Ne zaman? Kaybettiklerinde. Kendi eksiklerine bakmaz, ligde gedik ararlar. Hasan Doğan TFF’sini kutluyorum. Dimdik durdu. Geçmiştekiler gibi ‘Aman bana Fenerbahçe düşmanı demesinler’ diye eyyam yapmadı. ‘Tavşan’a kaç, tazıyı tut’ politikalara gütmedi. Ve selamete erildi.
Parasız pulsuz, teknik adamı karizmasız, birane stadyum, futbolcuya dayalı düzen (!) Ve Şampiyon Galatasaray. Bu vaziyet Mustafa Sandal’ın kült eserini anımsattı. ‘Onun arabası var, güzel mi güzel... Ama ruhu yok!’ Galatasaray’da mı? Var, hem de okkayla.
Teferruat budur!

YORUM YAZ