MENÜ

Müflis tüccar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir kuruluş, hiç ciddiye alınmadan, her kapıdan eli boş dönüyor, üç liralık malı 15 liraya almak zorunda bırakılıyorsa bu hale ne denir? Para yitirilebilir. Dünya hali, Allah hiç kimseyi o duruma düşürmesin... Ama paranın yanı sıra kimlik ve güvenilirlik de kaybolursa, işte o gerçek facia. Yurdaşen Karahasan, Alp Yalman, Adnan Polat, Ergun Gürsoy, Doğan Hasol ve arkadaşları, akılcı ve ekonomik transferlerle, hem kulüp kasasını sağlama almış, hem de en az 10 yıllık geleceği olan bir kadro hazırlamıştı. Sonra bir mirasyedi geliyor; Faruk Süren... Sağlam temeller üzerine kurulmuş saray, önce çıtırdıyor, sonra çatırdıyor ve Mehmet Cansun yönetimi hatalarıyla günümüz dramına erişiyor. Pekiii... Özhan Canaydın’ın bu durumdaki suçu ne? Yüzde 100! Neden? Çünkü kulübün durumunu yakından izlediğini, yıllar önce bana, fabrikasındaki odasında söylemiş ve gösterdiği belgelerde Hagi’den başka hiç kimseye borç gözükmemişti. Öyleyse profesyoneller, Canaydın’a yanlış bilgi aktarıyordu. Çünkü ben dahi, çok daha fazlasını biliyor, söylememe rağmen, Özhan ağabeyi ikna edemiyordum. Hatta başkan adaylığını açıkladığında “Yapma, yanarsın” diye yazdım. Acaba haklı mı çıktım! Süren ve Cansun dönemine ‘Peçeli bütçe’ yaftası yapıştıran Refik Arkan, bu güne kadar ne yaptı? Peçeyi araladı mı? Yoksa iyice örtüp, birde çarşafladı mı? Merak ediyorum. Canaydın’ın üstüste yaptığı hatalar, yaptığı onlarca doğruyu nötr hale getirmek üzere, farkında değil. Belki de farkında! Olan bitenin başka izahını, bulamıyorum. A’dan Z’ye yanlış içindeki profesyonelleri, kendi iş yerinde bunca hatayla taşıyabilir mi ama!.. Sarı-Kırmızılılar tam bir transfer fiyaskosu yaşar, taraftarlarını kahrederken birilerini de fena halde sevindiriyor. En acımasız rakiplerin yapamadığını “Galatasaraylıyım” diyenler yaptı. Şu yaşananların sorumlusu kim? Mesela onca futbolcu adı ve sonuç fıssss... Eldeki mukaveleliler bile fısss... Koskoca Galatasaray, Mondragon ve Ribery’nin oyuncağı oldu. Azerbaycan’da iki sene neft şirketinde çalışan Tulun, sonra Ünal Aysal’ın yanına geçiyor ve bakıyoruz ‘Galatasaray Sportif Direktörü’ yapılıyor. Hangi araştırma, bilgi ve deneyimle? Asya Kıtası’nda iş yapan, futboldan kopan biri, lap diye Galatasaray’ın en kritik noktasına getirilir mi? Üstelik profesyonel kimlikle. Oysa ücretsiz, fahri görev yaptığı söylenmişti. Biz neye, nasıl inanalım. Gazete ve gazetecilere sallayacağınıza, önce siz kendinize bakın. Şu anda olan biten tam bir müflis tüccar paniğinin benzeridir. Adı yabancı kim varsa kaçarken, yerli transferi dahi becerilemiyor. Kayseri’ye elini kolunu sallaya sallaya giden Sedat ve Ragıp koz kullanılıp, Mehmet Topuz alınamaz mıydı? Avrupa’nın en iyi stoperlerinden biri Alpay. Japonya’da yılın futbolcusu seçildi. Al Alpay’ı, çek kenara Song’u. Yanında Tomas, solda Orhan Ak... Göbeğe de bir usta bul (Dansöz değil, futbolcu) bak bakalım ne olacak? İş bilmezliğin kitabını yazanlardan, doğru uygulamalar beklenebilir mi? HAYIR!

YORUM YAZ