MENÜ

Kapılar ve Soma'lar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İnsan değerlerinı bilsek hümanist uygulamaları becerebilsek, bu tür müsabakalar futbolu düşlerken geçecek! Uydurukluk ve can kıymeti bilmezlik öylesi sarmış ki yaşamımız tüm renklerini hazırlık 90 dakikaları dahi acılarımızla bezeli. İki sezon önce geldiğimden çok daha berbat bir basın tribünü, belki de Soma'nın karanlık, iç bunaltan sıcak dehlizlerini anımsama modeli! Çağdaş iletişim gerekliliklerinden hiçbiri yok. Madencilerimizi hatırladım ölüm ocaklarındaki; ihmal çok, yaşam odası yok, onca kayıp ortada yok, hukuk yok, sorumlu yok, vicdan zerre yok. Galatasaray'ın demir kapısı gibi sanki!

La Liga Şampiyonu kadrosundan Chelsea'ya oldukça takviye yapmış. Yapmış ama yerlerini sağlama almış. Aslan mı? Bence Aysal ve ekibi şekerlemeye dalmış ve ortaya şeker orta bir ekip çıkmış! Çok çalışmaları gerek çok. Sol tarafın sibop ayarı bozuk sanki, daim hava kaçırıyor ve özellikle savunmada bir türlü balans tutmuyor. Burak gol atmazsa zaten gözükmüyor. Olcan çok iş yapacakmış gibi sinyal verirken, hücumda top kazanma işine en çok bakan oldu. Boş alanda ve geriye doğru muazzam derecede isabetli pas yapan Galatasaray aynı etkinliği futbol ve gol için lazım bölgelerde örnekleyemedi. Savunmada da çok tekledi ve Allah'tan Muslera iyi günündeydi. Emre yine kendi etrafında şahane dönüyor ve o muhteşem vals ritmine tribünler neden deliriyor? Belki de Aysal gençlik günlerini anımsamak için özellikle rica ediyor. Selçuk için kaptanlık sessiz sedasız ve olaysız geldi, Sabri gitti! Goldenboll aniden döndü, oysa medya son derece umutsuzdu Hamit'ten!

YORUM YAZ