MENÜ

Hem aslan hem boğa

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Müsabakanın genç hakemi ‘hem aslan hem de boğa’ olunca, hakimiyeti eline aldı! ‘Cart’ diye iki karşılıklı sarı. Sonra?.. Futbolcular mum. Aslında Ayhan’a abartılı bir mumyalama... Bir de Santos’un Kewell’a, son adamken yaptığını yakalasa ya! Gözlüklü aslan ya da boğa hiç görmedim de, Suat bey kullansa, iyi mi olur acaba?
Ünal Karaman, süslü-püslü olmayan ama, caydırıcı gücü örnekleme gayretinde bir Ankaragücü oluşturmuş. Herkes işini yapıyor ve görülüyor ki; karşı taraf yıldız kere yıldızlarla bezeli olsa da, taviz vermemeye çabalıyor. Fakat yetmiyor. Savunma göbeğindeki ağırlık da fena halde sırıtıyor. Öndekiler yetişti, yetişti! Yetişemedi... Savunmaları delindi gitti.
Sanctis ‘motorbike’ pilotları kaskı taksa iyi olur. Dağılacak yoksa kafatası. Ege’nin çengele dönen ayağı, bir cinlik eseriydi sanki. Bir başka cinlik de Sanctis’in topa atlamak yerine, kaçması! ‘Emreciksin’i’, ‘eğileceksin’ diye anlamış olabilir mi? Neyse eğildi de, geçmişte Hakkı Gürüz’ün kaidesiyle attığı gol serisine bir yenisini eklemedi.
Galatasaray ne yaptı?.. Özellikle Barış, Topal ve Sanctis gerekenden fazlasını, diğer savunmacılar elinden geleni yaptı. ‘Forvet yattı’ diyemem de, uzun süre ‘Serkan’ı çalıştırıp, önce ısıttılar’. Sonra da bir kalkıştılar, bu ayazda Ankara’yı da Serkan’ı da yaktılar! Önce Baros, sonra Kewell ve iki dakikada 2 gol. Aydın ve Lincoln’le süslenen ve Baros’la noktalanan bir 3. gol var ki... Kurban eti kavurması üzerine, bayram baklavası.
Galatasaray arızalarının, Skibbe sakatlıklarından değil, futbolcu sakatlıklarından ortaya çıktığının belgelendiği bir geceydi.
Kurban Bayramınız mübarek olsun...

YORUM YAZ