MENÜ

Atalet iklimi!

Abone Ol Google News

Akdeniz kıyıları anımsandığında, bolca keyif ve relaks olma hali gelir akla. Yaz mevsimi, hatta bir sonbahar gecesinde dahi, atalet iklimi egemen olabiliyor. Dün gece de hiç farketmedi ve sahadaki futbol da, uyuşukluk iklimi gereklilikleri neyse onu örnekledi. Sahada uyuştular, izleyenleri de uyuşturdular. Millet hiç günahı yokken, narkotik kontrolüne ‘organize suç’ ithamıyla sokulacaktı neredeyse! Hele hele ilk yarı, Akdeniz iklim kriterlerine sımsıkı bağlı bir futbol harikası (!) Evet öyle! Böylesi futboldan, sadece bir pozisyonun üremiş ya da türemiş olması harika değil de ne? Bu vesileyle şık ceketiyle sahadakilerden daha yoğun, dikkat çeken Menderes Türel’e de selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Haberin Devamı

Zor bulunan, pek görülmeyene de, bir an görüldüğünde ‘harika’ demezler mi? Baros’un ortasında, Elmander’in vurduğu kafa ve kurt kaleci Ömer’in zaviyeye doğru harika uzanışı ilk yarının harikası değilse ne? Sonra Baros ‘kafama atın’ dedi, attılar. Çek yukarıda kafa atarken, aşağıda da adalesi attı! Bitti devre.
İkinci yarı başladığında, iklim gerekliliklerinin gereği neyse yine öyleydi tempo. Selçuk da Akdeniz’li ya! Ortamı ‘renklendirmek lazım’ dedi ve ayakkabısını değiştirdi. İki farklı renkte ayakkabı ve kısmi renklilik! Hiç yoktan iyidir. Sandaletten de! ‘Riera’nın pek elektriği yok’ derdim ya. Varmış! Deniz’i çarptı. Çünkü cereyan çarpmasından başka hiçbir etkinlik, Deniz’i o hale getiremezdi. Sonra zeminden kaçak akımın kaçmış olmasından başka hiçbir neden bulunamayacak pozisyona, yine düdük çalınınca, Terim gömleğini çıkarmaktan son anda vazgeçti. Boşu boşuna sarı kart görecek, haberi yok! Sonlara doğru bir harika da Antalya tarafı ve Muslera’dan! Sonra 90 dakika bitti. İyi ki bitti bu zamanda, bu nasıl bir atalet iklimi?

Haberin Devamı
YORUM YAZ