MENÜ

Bu kadarı da olmaz, olmamalı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir gün, bir stada girerken, bir polis gazete kağıdını rulo yapıp üflemenizi isterse sakın şaşırmayın! Orada keyfe göre 6222 uygulaması var demektir.

Geçen hafta Aydın’da keyfi 6222 uygulamalarına eşsiz bir örnek yaşandı. Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta oynanan Aydınspor-Karşıyaka maçında emniyet görevlileri alkol kontrolü yaptı. Yöntem ise oldukça ilginç: Bir gazete kağıdını rulo yapan polisler, stada giriş yapan taraftarlara üfletti ve alkol kokusu var ise taraftarları stadyuma almadı.

Oysa Gerek 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun’da gerekse Türk Ceza Kanunu’nda alkol kullanmak ya da alkol kullandıktan sonra stadyuma girmek suç değildir.

6222 sayılı yasanın 18. Maddesinin 7. Fıkrası oldukça açık: “Alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisinde olduğu açıkça anlaşılan kişi, spor alanına alınmaz.” Yani “sarhoşluğunu gizleyemeyecek kadar madde etkisindeyse taraftarı stadyuma almayın” diyor. Yasa “stadyuma giren her taraftara alkol kontrolü yapılır” demiyor, hele hele “gazete kağıdı rulo yapılmak suretiyle taraftara üflettirilir” hiç demiyor. Ama gelin görün ki; bu madde, her bir statta kapıdaki emniyet görevlisinin keyfine göre uygulanıyor.

Bu şekilde stadyum girişi alkol kontrolü, Anayasa’nın 17/2. maddesine de aykırı ve temel hak ihlali oluşturuyor. Çünkü stada girerken yapılan keyfi alkol kontrolü, zorla muayene ve vücut bütünlüğünün ihlali niteliği oluşturuyor.

Futbolu el birliğiyle bitiriyorlar

Ne yazık ki, memlekette futbol, baskı ve keyfiyet içinde yönetiliyor veya yönetilemiyor. Federasyon Başkanı ve futbolu yönetenler “marka değeri” lafını ağızlarından düşürmüyor ama keyfi ve hesap sorul(a)maz uygulamalarla futbolumuzun değeri yerlerde sürünüyor. Yazmıştım yine yazayım: 6222 sayılı yasaya göre elektronik bilet, sadece TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig’de zorunlu, başka organizasyonlarda böyle bir zorunluluk yok. Ancak takımlarımız Kupa ve Avrupa maçlarında da Passolig’le bilet satmaya devam ediyor. Kimse de onlara “bu yaptığınız yasal değil, siz ne yapıyorsunuz” diye sormuyor. Özellikle Amedspor başta olmak üzere deplasman takım taraftarlarına valilik kararıyla stada girme yasağı uygulanıyor. İnsanların Anayasa teminatı altındaki, seyahat etme ve spor izleme hakkı elinden alınıyor, ama kimse ses etmiyor. Eminim ki, Aydın’da yapılan hem Anayasa’ya hem de 6222 sayılı yasaya aykırı keyfi alkol kontrolü için de kimse “siz ne yapıyorsunuz” diye sormayacak. Sorulmadığı için de takımlar da, emniyet yetkilileri de bildiklerini okumaya devam edecek.

Sonra diyorlar ki; “tribünler neden boş, neden insanlar maça gelmiyor?” Niye gelsin ki? Binlerce insan bu sevdaya parasını, zamanını ayırıyor. Bir de yönetimlerin, emniyet güçlerinin keyfe göre uygulamalarıyla mı uğraşacak?

***

Şaka değil gerçek!

Geçen hafta Zaytung haberlerini bile gölgede bırakacak bir haber düştü sitelere. Modern pentatloncu Buğra Ünal, milli takım kampında bulunduğu için atletizm sınavına girememiş ve dersten kalmış. Eğitim ve sporda neden başarısız olduğumuz üzerine saatlerce konuşmaya, sayfalarca yazmaya gerek yok. Sadece bu haber bile anlatıyor problemin sebebini.

Pentatlon; atıcılık, eskrim, yüzme, binicilik ve atletizm olmak üzere toplam 5 spor dalından oluşuyor. Yani 5 sporu birden yapmanız gereken bir branş. Ama Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Buğra Ünal, ülkeyi temsilen yarışlara katılmak için -belki de koşarken- atletizm sınavına giremiyor, telafi sınavı yapılmıyor ve dersten kalıyor. Şaka gibi gerçekten...
Ne yazık ki başarılı sporcular, hayatları kamp ve yarışlarda geçerken bu eğitim sistemiyle baş edemeyip sporu bırakmak zorunda dahi kalıyor. Ya da başarılı sporcular, eğitim ve sporun birlikte yürütülebildiği başka ülkelere gitmeyi tercih ediyor. Bizim federasyonlar da sporcu devşirme derdine düşüyor.

Yazık, çok yazık!

***

Fenerbahçe, duy bu sesi!

Eğer Aykut Hoca Konyaspor’da devam edecek olursa ve Fenerbahçe Kulübü bana teklifle gelirse tabii ki sıcak bakarım. (Hamza Hamzaoğlu)

***

Öğretmenim Jose ağlıyor, çıkabilir miyiz?

Klopp, dördüncü hakeme bağırınca ona “Sorun değil, sizin tutkunuzu seviyorum” dendi. Bana gelince hep ceza ile tehdit. (M. United Menajeri Jose Mourinho)

***

Futbolda yönetim sistemi: Torpil

Devre arasında sportif direktörlük programına konuşmacı olarak gitmiştim ama Fatih Hoca kontenjan açtı. Ben de sertifika aldım. (Başakşehirli Emre Belözoğlu)

***

Medya sana diyorum, Tudor sen anla!

Galatasaray konusu geçti ama benim prensiplerim var. Bir takım çalıştırırken başka yere geçmem. (Viitorul Constanta Teknik Direktörü Gheorghe Hagi)

***

Bu devirde bu zeka!

Eğer dünya yuvarlaksa, uzaya gönderdikleri şeyler neden dünyaya geri dönmüyor? Yüzümüze baka baka yalan söylüyorlar. (Cleveland Cavaliers’lı Kyrie Irving)

***

Nutkum tutuldu!

Fenerbahçe hâlâ Türkiye’nin en iyi beklerine sahip. İsmail Köybaşı ve Hasan Ali gibi bek hangi takımda var? (İsmail Kartal)

***

Kızdırmayın Hoca’yı!

Muhabir: Igor Tudor, Galatasaray’da ne yapar?
Yılmaz Vural: Ne yaparsa yapar, bana ne ya...

***

Fenerbahçe’ye zeytin dalı:

Beşiktaş’ı bitirmek için Galatasaray ve Fenerbahçe olarak birleşmemiz lazım. Kavgayı bırakalım. Yoksa Beşiktaş 5 sene üst üste şampiyon olacak (Rasim Ozan Kütahyalı)









YORUM YAZ