MENÜ

Adaletiniz batsın!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Spor Toto Süper Sirki’nde son dört haftaya girilirken futbolu yönettiğini zanneden Türkiye Futbol Federasyonu ve onun yanlı kurumları “ben yaptım oldu”cu tavırlarıyla insanları aptal yerine koymaya devam ediyor. İnsanı en çok çileden çıkaran da bu: Aptal yerine konmak. Memlekette olmayan adaletin futbolda olması beklenemez elbette. Ama insan yine de safça umut ediyor, adalet bekliyor. Lakin defalarca şahit olduğumuz gibi futbolumuzda da birileri daha ‘eşit’. Oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazanan Başakşehir’in kabadayı futbolcularının gazeteci dövmesinin ardından al(ma)dıkları cezalar, adalet dağıtması gerekenlerin nasıl yanlı davrandıklarını gözler önüne serdi iki hafta önce. Bir dini olduğu için ahlaka ihtiyaç duymayan, olayların başlatıcısı Emre Belözoğlu’na sadece para cezası verenler, “vurmadım” diyen ancak kamera kayıtlarıyla yalan söylediği ortaya çıkan Volkan Babacan’a sadece 1 maç ceza kesenler, Ufuk Ceylan ve Yalçın Ayhan’a 5 maç ceza verip sonra 3’e düşürenler hukuku ayaklar altına aldı yeterince.

Hukuk can çekişiyor

Adalete hükmetmesi gerekenler ile cezalandırılması gerekenler aynı tarafta olduklarında olaylar görmezden gelinir, bizimki gibi eyyamla yönetilen federasyonlarda. Ceza alması gerekenler Başakşehir değil de Amedspor futbolcuları olsaydı futbolculara cezayı bırakın, takımı küme düşürürlerdi bir kılıfına uydurup oysa. Talisca, derbi maçta Volkan’a yaptığı malum hareketten ötürü PFDK’ya sevk edildi. Beşiktaşlı futbolculara defalarca küfür eden, maçtan sonra da kameralar önünde Talisca’yı tehdit eden Volkan Demirel’in sevkine ise gerek görülmedi ve yine adaletsizlik vuku buldu.

‘Nerden baksan tutarsızlık’

Deniz Çoban dün yazdı, “Hakemin görüş alanında olan ve hakemin görüp değerlendirdiği olaylarda disiplin kurulları işlem yapamaz” diye. Hakemin ceza vermediği, gözlemcinin rapor etmediği bir olay, kamera görüntüleriyle PFDK’ya taşındı. Oysa aynı kamera görüntülerinde Volkan Demirel’in yaptıkları da ortada. TFF Hukuk Müşavirliği, hukuku çiğneyerek kendini hakemin yerine koyma hakkını kendinde bulabiliyorsa Volkan’ı da sevk etmeliydi. Hem hukuksuzluk yapıyorlar, hem de çifte standart uyguluyorlar.

41. maddeyle ilgisi yok

Üstüne üstlük Talisca’nın hareketi, hakem ve gözlemci raporlarında olsaydı dahi, TFF Disiplin Talimatı’nın “MADDE 36 - SPORTMENLİĞE AYKIRI HAREKET” başlığında değerlendirilmeliydi. Madde “Sportmenliğe veya spor ahlakına aykırı hareket eden, tutum ve davranışlarıyla TFF’nin saygınlığını zedeleyen ya da futbolun değerini düşüren futbolculara 1 ila 3 müsabakadan men cezası verilir” diyor. Fakat bizim çok bildiğini sanıp hiç bilmeyen/bilmemezlikten gelen adalet dağıtıcıları, futbolcu tehdit eden Volkan Demirel’i değil, Talisca’yı “MADDE 41 - KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI, HAKARET, TEHDİT ve TÜKÜRME”den tedbirli olarak disipline sevk ediyor. Niye? Çünkü madde “TFF veya mensuplarına, müsabaka görevlilerine, futbolculara, yöneticilere veya diğer ilgili kulüp ve kişilere hakaret eden, söven, tehdit eden veya herhangi bir şekilde kişilik haklarına saldırıda bulunan futbolculara 2 ila 5 maç ceza verilir” diyor. Talisca’nın hareketinin 41. Madde ile alakası yok! Ancak Hukuk(suzluk) Müşavirliği cezayı fazla verebilmek için üst sınırdan kapıyı açıyor. Nerden baksan tutarsızlık...

Çifte standarda son!

Talisca’nın hareketi yanlış eyvallah... Lakin esas sorun çifte standart! Birilerini görmezden gelip, birini sevk etmek! Üst sınırdan ceza verebilmek için alakasız maddeler öne sürmek. Normalde darptan karakola götürülmesi gereken 4 futbolcunun birini pas geçip, birine “çift sarı kart” cezası verip diğer ikisine de 3 maç ceza verdikten sonra Talisca’ya daha çok ceza vermek için, hakem ve gözlemci raporlarında olmayan olay için madde uyduramazsınız! Irkçılık yapana, küfür edene, tehdit edene, koridorda tekme atana kamera görüntüleriyle ceza vermeyenlerin Talisca’ya ceza verme hakkı yok. Adalet herkese eşit uygulanmayacaksa orada oturmalarının da gereği yok. “Ahlaka dair ne biliyorsam futboldan öğrendim” demiş ya Albert Camus. Bizim TFF’yi görse “Ahlaksızlığa dair ne biliyorsam TFF’den öğrendim” derdi herhalde.

YORUM YAZ