MENÜ

İşte Fener'in yeni Alex'i!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fener deplasmanda Kasımpaşa’ya 5 gol atıyor.
Gaziantep maçında tribünler “ful” çeker diyoruz..
Bilet fiyatlarında indirime gidildiği halde gelen seyirci sadece 15.047.
Neden?
Açık konuşmak gerekirse iki yıl üst üste kaybedilen şampiyonluk, taraftarın takıma olan inancını büyük ölçüde sarstı.
Seyirciyi heyecanlandıracak flaş bir transfer yapılmadı.
Şampiyonluğa inananların sayısında büyük ölçüde azalma var.
Kombine biletlerine ilgi az...
Yöneticilerin yerinde olsam, geçtiğimiz yıllarda kombine bilet alanlara , bu yıl, “Niçin almadınız?” diye sorarım.
***
Advocaat için yorum yapamıyorum. Lig başlarken geldi. Ona zaman tanımak şart.
Lens için, “Fener’in 10 numarası olur” demiştim.
Göreceksiniz, yakında efsane Alex’i aratmayacak.
Lens, Gaziantep maçında iki golün yaratıcısı idi. Birinde kornerden, diğerinde serbest vuruştan yaptığı ortalarla Emenike ve Josef de Souza’ya iki nefis gol attırdı.
Garip olan ne biliyor musunuz?
Fenerbahçe’de atılan iki golün de duran toplardan olması.
Advocaat’ın kısa zamanda bu problemi çözmesi şart.

Uslu’ya şaşırıyorum

Bakınız;
Görünen o ki, şu anda Fenerbahçe’nin seyirci yönünden ciddi bir problemi var.
Aleyhte tezahürat yapanlarla tribün kapatarak işin kolayına kaçmak yerine, karşılıklı dialog yolu seçilerek anlaşma yolunu açmayı denemek varken...
Fenerbahçe neden Başakşehir’in 7, Bursaspor’un 6, Beşiktaş ve Galatasaray’ın 4, Gençlerbirliği ve Osmanlıspor’un 2 puan gerisinde, bunun sorgulanması gerekirken...
Mahmut Uslu tuttu, önce Galatasaray’ın aldığı Eren Derdiyok için konuştu.
Bakın neler dedi:
“Biz aslında Fernandao’yu satıp Eren Derdiyok’u almayı çok istedik. Başkanı zor ikna ettim. Ama bu kez de transferde geç kaldık.”
Sayın Uslu;
Fernandao sizin futbolcunuz. Sıradan bir adam değil. O bir gol kralı. Sakatlığı geçtikten sonra Advocaat kadroya alsa bile beklenen randımanı verir mi?
Yorumu okuyuculara bırakıyorum.
Uslu, herhalde Fenerbahçe’de gündemi değiştirmek istiyor olacak ki;
Hakemlerin Beşiktaş’ı kolladığını iddia etti. Yenikapı ruhundan bahsetti. Galatasaray’a şöyle bir dokundu ve de son olarak Fatih Terim de bundan nasibini aldı.
İnanın bana seyirci artık bu tip konuşmalardan bıktı.
Fener seyircisi iki yıl özlemini çektiği şampiyonluğu istiyor, “Beşiktaş’tan, Galatasaray’dan bana ne” diyor.

Garip değil mi?

Sezon başında ‘gitsin’ diyenler vardı.
Sonra iş, ‘oynar mı-oynamaz mı’ya döndü.
18 kişilik kadroda yer bulamayacağını iddia edenler bile çıktı.
Ve sonunda Josef de Souza, Fener’in parlayan yıldızı oldu.
Maç biterken Gaziantep’e attığı galibiyet golü ile Fener’e hayat veren kişi olarak lanse edildi.

Sıra seyircisiz maçta

Olurdu-olmazdı denirken deplasman yasağı kalktı.
Fena mı oldu?
Beşiktaşlılar, Galatasaray’ın 2000’e yakın taraftarları ile yan yana maçı izlediler.
Demek ki istenince oluyormuş.
Şimdi yapılacak iki iş daha var.
Birincisi, bir yıl içinde taraftar sayısının maçlarda yüzde 50-yüzde 50 olması.
İkincisi seyircisiz maç cezasının kaldırılması.
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın bu işin de üstesinden geleceğine inanıyorum.

Riekerink kendini kanıtladı

Alt yapı için Galatasaray’a gelmişti.
Teknik direktörlüğe getirilince;
“Yapar mı-yapamaz mı”, “Bu görevin altından kalkar mı-kalkamaz mı” tartışmaları başladı.
Derbide hem de deplasmanda Galatasaray ile Beşiktaş yenişemeyince, eleştirmenler beraberliğin sorumlusu olarak Riekerink’i gösterdiler.
Oysa Levent Nazifoğlu’nun dediği gibi, Galatasaray artık pozitif futbol oynuyor. Geçen yılla bu yıl arasında çok fark var.
Hem bu Riekerink’i taraftar sevdi. Futbolcu memnun. Yöneticiler kendisine çok güveniyor.
Eleştirilere verdiği yanıt da kısa, öz ve de anlamlı oldu:
“Hamle yapacağım oyuncularım kulübede değil, yanımdaydı.”



YORUM YAZ